Sevgili dostlar
            İçinizde edebiyat tarihine ilgi duyanlar mutlaka vardır.
Yapıtlarını severek okuduğunuz şairlerin doğum-ölüm tarihlerinden başka sizlere edebiyat tarihi ne öğretmektedir...KOCAMAN BİR HİÇ....

           Şairin yaşamında çektiği acılar bilinmeden, o döneme ait toplumsal
kavgalar sorgulanmadan, şairlerin ürettiklerini anlamak olanaklı mıdır?

          Doğdu, büyüdü, okudu, yazdı, öldü...Başka...Can sağlığı...

       Bir dilin sözcükleriyle sevişen, o dilin güzelliklerini ve namusunu yüreğimize oya oya işleyen şairlerin dizelerindeki uykusuz, acılarla geçen gecenin sabahına selam gönderen yüreği kaçımız alkışlayabilir ve anlayabiliriz...
Hangimiz şairlere o acıların neler olduğunu sorma yürekliliğini gösterebilir, şairlerin yaşadığı acılardaki payımızı sorgulayabiliriz...

         Yaşamla yüzleşmekten korkarız değil mi?:::

         Şair hoş adam ama boş adam...
         Tarih benim dövülmelerimi görmez mi? Görür de görmemezlikten mi
gelir? İşine öyle mi gelir? Tarih korkaklığına bahaneler mi arar?

Sen de döversin ya beni....Helal olsun sana...

        Kendi ülkemin meydanlarında dövülmek istemiyorum...
Tarih bugün bana şaşı bakıyorsa, körse ve korkaksa tarih, yarın aynı tavrı sana da sergileyecektir....

Gözün aydın benim yaşadıklarıma hoş geldin.

TARİHTEN HESAP SORANLARA,

KENDİ TARİHİNİ KENDİ YAZANLARA

SELAM OLSUN.....

     Mutlu yıllar diliyorum….