YAZMA EYLEMİ
Bu gün beş lira verdim blok not defteri aldım, birinci sayfasına da yazma eylemi isimli bu yazıyı yazdım.
Herkesin böyle bir defteri olmalı. İnsan gün boyu aklına gelenleri öğrendiklerini önemli bulduğu her şeyi not etmeli. Bugün edebiyatla ve sanatla ilgilenen bir grup arkadaşla oturup, yazma işini konuştuk. Tabi ki yazma bir iş değil bir tür eylem biçimidir.
Ne yazık ki Türkiye’de iş gibi algılanıyor. Biz de yazıp çizenlerin ün, şan getirebilecek bir iş gibi görüyorlar. Gelişmiş modernleşmiş ülkelerde halkın gelişmesine ve dönüşmesine hep yazan çizen insanlar önderlik ve öğretmenlik etmişlerdir. Bundan dolayı böyle ülkelerde yazma eylemidir, bu ülkelerin aydınları, yazarçizerleri bu eylemlerinden dolayı ülkelerinden sürgün edilmiş, işkence görmüştürler.
Tolstoy kilisede aforoz ediliyor, çarın askerleri evini ablukaya alıyorlar, mensubu olduğu kontlar tabakası yazarla ilişkilerini kesiyorlar. Goethe’de böyledir üstat Dostoyevski darağacına gitmiş bir adamdır. Vs. vs. vs. bu insanların buğu hala halkların ruhunda yaşamalarının altında kendilerinin yanında olmalarıdır. Türkiye’de böyle yazarlar yok denecek kadar azdır. Onlarca şair, ressam var bu insanların çoğu 1 Mayıs’a gitmezler. İçlerinde 15-16 Haziranda neler olmuştur bu ülkede bilmezler. Sivas katliamından haberleri bile yoktur. Oysa Türkiye kan çıbanı gibi bir bataklığın içinde can çekişmektedir. Kazanacak bir şey yazacaksan insanın bel kemiğini titreten şeyler yaz. Nabokov Kanla Yaz kan tindir diyor. Nietzsche ortalığı yakıp, yıkan kavuran şeyler yaz.
Edebiyatla ilgileniyorum, iyi kötü bir şeyler yazıyorum. İyi bir yazar olmasam bile çok iyi bir okuyucuyum. Ben hayata dair her şeyi kitaptan öğreniyorum. Bence içinde bulunduğu toplumu yönetici sınıfı ve yönetenleri eleştirmeyen onların yanında duran, onlara yağcılık yapan halka ikiyüzlüce davrananlar yazar olamazlar. Bir yazarın yazdığı yazılar, söylediği sözler ve davranışları sermaye sınıfını ve devleti rahatsız etmiyorsa o adam yazar falan değildir. Hiçbir şey yazmayan, boş kafalı adamdır. Bu eleştiri sadece kitap yazanlar için, şairler için ve ressamlar için değil gazeteciler içindir de. Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu kötü durum asıl müsebbibi bu yazma eylemini bir iş gibi gören bu edilgen romantik takımıdır. Bunlar halkın yaşadığı yoksulluğu, acıları, aşağılanmışlıkları güzel gösterirler. Uydurma sözlerle de halkın acılarını süslerler. Halkı asıl sorunlarından uzaklaştırırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.