İstanbul Çilingirler Esnaf ve Sanatlar Odası Başkanı anahtar değiştirildiği anda mutlaka tutanak tutulması gerektiğini söylemiş.

Gerçekten de doğru.

Yani benim bildiğim ben de dahil hiç kimse kapısının veya aracının anahtarı değiştirildiği zaman çilingirden tutanak diye bir talebi olmadı.

Tabi bu işi doğru yapanlar hariç ama gerçekten de eğer kapınızın, aracınızın anahtarı kopyalanır ise ne var ne yok hepsi bir anda götürülebilir!

Birikimleriniz buhar olur!

Aslında bu bizim millet olarak ne kadar ileriyi ya da başımıza ne gelir diye düşünmeden hareket etmemizin de bir sonucudur

Bu hayatın her alanında da böyledir.

Düşünün, seçimlerde sandık başına gidip oy kullanıyoruz.

O anki duygularımızla ya da o partiye olan yakınlığımız veya lidere olan sempatimiz nedeniyle bir şekilde tercihimizi yapıp ardından dönüyoruz.

Sonrasında ise sorumsuzluk ve iyice düşünmeden aldığımız kararla kullandığımız oyun cezasını yıllarca her şekilde yaşamışın içinde hissediyoruz

Çilingirden tutanak tutmasını istemediğimiz gibi ile sorumsuzca oy vermemiz arasında bence hiçbir fark yok.

Demokrasilerde seçimler yurttaşın geleceği için ya da bireyin ve toplumların adına çok önemli bir süreçtir.

Bu evrede insanlar verdikleri kararla geleceklerini ve nasıl yaşamayı amaçladıklarını nasıl bir ülkede olmak istediklerine de karar vermiş olurlar.

Ülkemizin son 22 yıllık dönemine baktığımızda bunun izlerini zaten görüyoruz.

Daha çok demokrasi, daha çok insan hakları, daha refah ve gönenç yüksek istemek talep yok.

Onun yerine takım tutar gibi benim partim kazansın diye sorgulamadan, düşünmeden, ileriyi görmeden verilen oyların yüzünden işte bu berbat düzende hep birlikte yaşıyoruz.

Kurunun yanında yaş da yanar lafı tam da budur.

İleri demokrasilerde seçmen bilinçli olduğu için ülkenin geleceğine de o anlamda tercihlerini doğru ve yerinde kullanarak verir.

Bizim gibi üçüncü sınıf demokrasilerde ise seçmen ne yazık ki kendi özbenliği ile değil başkalarının telkinleriyle veya birtakım hayali şeylere kapılarak oylarını kullanır.

Daha sonra ise o yanlış tercih nedeniyle kendi gibi herkes cezalandırılmış olur.

Umarım bir gün Türkiye halkı sandık başına gittiğinde gerçekten düşünerek oyunu kullanır.

Sadece kendi gibileri değil bir bütün olarak hep birlikte yaşadığı toplumun adına vicdanıyla kararını verir.