VIP Tekstil Fabrikasında Sendikal Mücadele Var
Anayasa’mızın 51’inci maddesinde sendika kurma ve üye olma koşulları belirlenmiş ve düzenlenmiştir. Buna göre; “Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz”
Burada altının çizilmesi gereken iki önemli konu var. Birincisi önceden ‘’izin almaksızın’’ sendika kurula bilinir ve üye oluna bilinir. İkincisi ise kimse ‘’üyelikten ayrılmaya’’ zorlanamazdır. Fakat anayasal güvence altına alınmış olan sendikalaşma, başlangıcından itibaren onlarca hak ihlaliyle karşılaşmakta ve ancak büyük mücadelelerin sonunda elde edile bilinen bir kazanım olabilmektedir.
*
Sendikalı olmak onların en doğal hakkıydı. İş kanununda sendikalı olmaları yolunda hiçbir engel yoktu. Var olan haklarını kullanmak ve güçlerini birleştirmek istiyorlardı. Fakat birden fazla sendikaya üye oluna bileceğini söyleyen yasalarımız bir kenarda dursun VIP Tekstil fabrikasında çalışan işçiler Deri, Dokuma ve Tekstil İşçileri Sendikasına (DERİTES) üye oldukları için işlerinden atıldı.
DERİTES’in bir süredir örgütlenme çalışması yürüttüğü fabrikada, patron sendikal çalışmayı öğrenince önce işçilerin e-Devlet şifrelerini alıp sendikadan istifa ettirmiş, şifrelerini paylaşmayan işçileri ise işten çıkarmıştı. Toplam 15 işçi sendikalı oldukları için işten atılırken, kalan işçilere mobbing uygulanıp baskı kurulmaya başlandı. İşçiler, patronun hukuksuz bir şekilde anayasal haklarını gasp etmesine karşı fabrikanın önünde direnişe başladı.
Oysa sendikalı olmak isteyen işçilerin bunu düşlerken tek bir niyeti vardı. Sendikalı çalışmak. Başka hiçbir şey değil. Sendikalı olduğu için işten atılan işçilerin ise direnişe başlarken tek bir talebi var, oda sendikalı olarak işlerinin başına dönebilmek. Bu kadar.
Şimdi işçiler anayasal haklarına sahip çıkmak ve işlerine sendikalı olarak dönmek için bu soğuk kış günlerinde fabrikanın önünde bekliyor. Bir ateşin etrafında ısınıyor ve emek dostlarının yolunu gözlüyor.
Yaşadığımız ağır çalışma koşullarına karşı sendikalaşmanın hak değil zorunluluk olduğu bu dönemde baskı ve yıldırma politikalarına karşı fabrika önünde direnişe geçen işçiler, sendikalardan, siyasi partilere, derneklerden, meslek kuruluşlarına kadar toplumun her kesiminden dayanışma bekliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.