Bilişim Vadisi bölgemiz için çok önemli bir teknoloji üssü olacak.

Gebze bölgesine bu yatırımın getirilmesinde emeği geçen herkesi kutluyoruz.

Tabiki yapılan yanlışları ortaya çıkartmak bizim görevimiz.

İyi tarafını öveceğiz, yanlışları eleştireceğiz.

Önce nereden başlamalıyım;

Muallim Köy muhtarı Haydar Yılmaz uzun zamandır Bilişim Vadisi ile ilgili dile getirdiği pek çok önemli konu var.

Bunların doğruluk derecesine kulak verilmeli.

Köylüye ait araziler kamulaştırılmadan Bilişim Vadisinin temeli atılacak.

Muhtarın iddiasına göre, Bilişim  Vadisinin yatırım yapılan bölgede arazisi olmadığı iddiası var.

Böyle büyük bir yatırım küçük tartışmalara heba edilmesin.

Buraya gelecek olan yatırımcı nereye yatırım yaptığını bilmeli.

Bir başka önemli gelişme ise Bilişim Vadisinin temel atma töreni seçim malzemesine dönüşmesi büyük bir hata olur.

Sanayi Bakanımız Fikri Işık seçime 15 gün kala salı günü Bilişim Vadisinin temel atma töreni için gazetelere ilan verdi.

Tüm bölge halkını temel atma törenine davet etti.

Madem temel atma töreni olacaktı bugüne bırakılmaması gerekirdi.

Her yatırımı siyasi malzeme  haline dönüştürmek büyük bir hatadır.

Siyasetçi olmak farklı bir konudur.

Devlet adamı olmak önemli bir meziyettir.

Hiç unutmuyorum yıl 1993  Merhum Erdal İnönü Başbakan Yardımcısı, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde bilim insanları ile Erdal İnönü’nün toplantısı var.

Ben de TRT’nin Gebze muhabiriyim.

Aynı zamanda Hürriyet haber ajansına haber geçiyordum.

TRT haber merkezinden beni aradılar.

Erdal İnönü TÜBİTAK’a gelecek önemli bir toplantı olduğunu söylediler takip etmemi istediler.

Ben de kameramı aldım, TÜBİTAK MAM’a  gittim.

Türkiye’nin pek çok üniversitesinden dünyaca ünlü bilim insanının katıldığı iki günlük sempozyum yapılacaktı.

Bu arada SHP Gebze ilçe yöneticileri Genel Başkanlarını karşılamak için TÜBİTAK’a gelmişti.

Merhum Erdal İnönü ilçe yöneticilerine “biz burada bilimsel bir toplantı için toplanmış bulunuyoruz, siyasi bir toplantı değil, o yüzden sizler işlerinizin başına dönün”demişti.

Hayatımda ilk kez bir siyasetçinin bilimsel bir toplantıdan kendi partili yöneticilerini nazik bir şekilde göndermesine tanık oldum.

Aradan 22 yıl geçti bugün yaşadıklarımıza söylenecek söz bulamıyorum.

Camide seçim propagandasından tutun, okulda seçim çalışmasına kadar pek çok olaya tanık olmaktayız.

Devletin tüm kurumları siyasetin emrine dönüşmüş durumda.

Üstelik bazı yerlerde devlet memurları resmi yazıyla mitinge, seçim çalışmalarına götürülüyor.

Aradan geçen zaman içerisinde siyasetin geldiği nokta hiç iyi durumda değil.

Geçmişte yaşananlarla bugünü kıyazlamak ne mümkün...!