Önceki akşam CHP Darıca İlçe Başkanı Yakup Törk’ün basın toplantısına katıldım.

Bu sıralar tüm mağdurların ilk başvurabileceği adres CHP oldu.

Toplantıda çok sayıda konu gündeme getirildi.

Gündemin ilk sırasında FETÖ gerekçesiyle Darıca’da görevden alınan 32’si öğretmen olmak üzere, 41 kişinin mağduriyetleri hakkında bilgi verildi.

Bu konuda ilk akla gelen soru “devlet öc alma duygusuyla değil, adaletle yönetilir” düşüncesi hakim olmalı.

CHP, yardım talebinde bulunan FETÖ mağdurları için masa oluşturduklarını belirtti.

Hatta mağduriyetlerini anlatacak yer bulamadıkları için şikayet dosyalarını CHP Genel Merkezine gönderildi.

Yakup Törk FETÖ ile bağı olmayan devletin okullarında çocuğunu okutan bankasına para yatıran insanların mağduriyeti söz konusu olduğunu söyledi.

Bir başka önemli konuya değinen Törk, Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak seçim meydanlarında vermiş olduğu 16 vaadin ikisi hariç diğerlerini yerine getirmediğini ifade etti.

Belediye yönetimine her konuda destek olduklarını buna rağmen verilen sözlerin takipçisi olacaklarını söyledi.

Darıca nüfus itibariyle Kocaeli sıralamasında Gebze, İzmit merkezden sonra üçüncü sırada yer almakta.

Her yıl Darıca’nın ortalama on bine yakın nüfus artışı oluyor.

Bu şartlar altında yeni sosyal donatı alanlarına ihtiyaç var.

Örneğin 30 bin nüfuslu Osmangazi mahallesinde Sağlık Ocağı yok.

Valilik doktor atamasını yapmış, belediye sadece sağlık ocağının binasını yapacak.

CHP Darıca İlçe Başkanı Yakup Törk’ün anlatımına göre 300 bin TL masrafla sağlık ocağı sorunu çözülür.

130 milyar bütçeli bir belediye 30 bin nüfuslu Osmangazi mahallesine bu kadar yatırımı yapmalıdır artık.

Ak partinin siyasi olarak da en büyük desteği Osmangazi mahallesinden  aldığı bilinen bir gerçek.

Yerel yönetimlerde 20 yıla yakın süredir iktidar olan AKP nasıl olsa seçmen oy veriyor rehaveti içerisinde.

Anamuhalefet CHP’nin uyarıları konusunda umursamaz ve kibirli bir yaklaşımlar olduğu kanaati yaygın.

Bunu hem yerel yönetimlerde hem de  merkezi hükümette görmek mümkün.

Bu kadar fazla mağduriyet yaşatan bir siyasal yapının geleceği çok sağlıklı olmaz.

Anamuhalefet partisinin görevi verilen sözleri takip etmektir, zamanı gelince hatırlatmaktır.

Öyle “ben yaptım oldu” dayatması kabul edilebilir bir durum değildir.