UMUTLAR BAŞKA BAHARA...!
Sizlere hep “olumsuz haber” vermekten bende yoruldum.
Ama ne çare ki, ülkemizde aydınlık olan çok fazla konuyla karşılaşamıyoruz.
Pek çok konuda olduğu gibi aydınlar bildirisinde bile ikiye bölündük.
Bir üçüncü düşüncenin konuşulmasına müsade edilmiyor.
Tek tip toplum yaratma çabası nafile girişimdir.
Bu işin sonu karamsarlıktır.
Böyle zor bir dönemde CHP Olağan bir kurultay yaptı.
Kurultaya gitmediğim için giden dostlarımla sohbet ettim.
Bizim gönlümüzde kurultayda yeni sözler ve fikirler konuşulması yatıyordu.
Umut verici, ferahlatıcı bir havanın ülkeye hakim olmasını arzu ederdim.
Fakat olağan kurultayın sonucu da kendisi gibi “Olağan” oldu.
Her zamanki gibi iktidar partisi sert söylemlerle eleştirildi.
Alışıldık, klasik bir sürü laf edildi.
Geleceğe yönelik umut ışığı yine kurultaydan çıkmadı.
Önce şunu söylemek isterim, Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik herkesin ortak görüşü iyi niyetli, demokrat, kişilikli, düzgün, namuslu bir siyasetçi...
Fakat başarılı olduğu söylenemez.
Çünkü bugüne kadar CHP’nin almış olduğu oylarda bir artış olmadı ve yaşanmadı.
Toplumun en sıkışmış olduğu bir dönemde bile iktidar partisi oylarını arttırıyor, muhalefet ise mevcutu koruma peşinde.
Batı demokrasilerinde olsa “başarılı olamadım”diyerek seçmenden görevinin affını ister.
Fakat burası Türkiye ve parti CHP olunca işler değişiyor.
Hiç kimse bir diğerini eleştirme cesareti gösteremiyor.
Demek ki, CHP’de herkes halinden memnun...!
CHP öyle bir noktaya geldi ki, “aman efendim dışarıya karşı birlik görüntüsü verelim” havası içerisinde.
Peki, senin seçmenin ne istediğini geriye dönüp baktığınız oldu mu?
Pek çok siyasetçi kendi ikbali peşine düşmüş durumda.
Kongrede herkes parti meclisine kim girdi, kim girmedi telaşına düşmüş...
Kocaeli’nde hangi başarı grafiğine göre parti meclisi adayları belirlendi.
Yoksa bizim bilmediğimiz belediye başkanlığı mı kazanıldı?
Partinin oyu mu arttırıldı?
CHP tabanı parti yönetiminden daha sağlıklı ve akılcı düşünce üretiyor.
Buna rağmen yanlış da ısrar edenlere prim veriliyor.
Bu durum sürdürülemez bir noktadadır.
Laf kalabalığı ile haftada bir gün seçilmiş insanlara hitap ederek bir yere varılmaz...!
Bu yüzden umutlar bir başka bahara ertelendi diyebiliriz...
İktidarı demokratik yollarla değişime zorlama yerine topluma sokağı dayatma her halde seçenek gibi görünüyor...!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.