Sokaklarımız ne kadar güvende
Pazartesi günü sabah erken saatte bir anne iki çocuğunu okula götürmek için yola çıktı.
Kuralsız sürücü anne ve çocuklarına çarptı.
Sonuç bir ölü, iki yaralı.
Bu konu üzerine ısrarla gitmemin bir nedeni var.
Bende bir araç sürücüsüyüm.
Her gün sokaklarda yaşanan kuralsızlıklara tanık olmaktayım.
Şehir merkezinde ağır tonajlı araçlardan tutun kırmızı ışıkta geçen sürücü ihlallerine kadar birçok olaya tanık oluyorum.
Yaşanan bu ihlalleri önlemenin tek yolu eğitim ve sıkı denetimdir.
Şehir içinde kaç km hızla gidileceğini birçok sürücü bilmiyor.
Biliyorsa da kurala uymuyor.
Bir hafta önce evden çıktım.
Millet Caddesi’nden işe geliyorum.
Ters yönden bir meşrubat kamyonu geldiğini gördüm.
Arkamdan da bir ticari taksi geliyordu.
Sonuçta ters yönden gelen araca yol verdim, ters yöne girdiğini söyledim.
Sürücü hiddetli ve öfkeli bir şekilde senden mi öğreneceğim demesin mi?
Uyarıda bulundum haksız çıktım.
Kendi kendime bugün kavga etmeyeceğim diyerek yoluma devam ettim.
Arkamdan gelen taksi yavaş gitmeme sinirlenerek kornaya basmaya başladı.
Müsait bir yer buldum ve yol verdim.
Yaklaşarak “Dayı” niye yavaş gidiyorsun diyerek tepkisini gösterdi. Bende şehrin içerisinde ancak bu kadar hız yapılır söyleme gereği duydum.
Söylediği söz, hadi hadi senden şoförlük öğrenecek değiliz oldu.
Benzeri bir başka olay yeni çarşı giriş ve çıkış ışıklarında yaşanıyor.
Benim bildiğim şehir içinde yaya geçiş noktalarında yayaların geçiş üstünlüğü olur.
Bu kurala uyan sürücüler neredeyse infaz edilme noktasına geliyor.
Bunları neden anlatma gereği duydum!
Ayşe Sıdıka Alişan İlköğretim Okulu 2. Sınıf öğrencisi Sudenaz Tezer’in ölümünün diğer trafik kazalarından farklı tarafı şehrin içerisinde olmasıdır.
Aracın freninin patladığı yönündeki açıklamalar yaşanan ölümlü kazayı hafifletmez.
Hiçbir gerekçe insan ölümünü masum gösteremez.
Esas sorun yaşananlardan ders çıkartmaktır.
Belediye ve emniyet sokaklardan araç çekmeye ayırdıkları süre kadar trafik ihlallerine karşı önlem almış olsa sokaklar daha güvenli olur.
Bir ay önce Anibal Kavşağı’nda yaşanan bir kazayı gündeme getirmiştik.
Ticari araç sürücüsü elinde sopayla hususi araçta bulunan insanları dövmeye başladı.
Herkes olup bitenleri film seyreder gibi izledi.
Hiçbir şey olmamış gibi sopalı şahıs yoluna devam etti.
Nasıl bir kentte yaşadığımızın en somut göstergesi bu olmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.