Halil Yeni

Halil Yeni

Sendikal Hakları İçin Direnen TÜVTÜRK İşçileri

Sendikal Hakları İçin Direnen TÜVTÜRK İşçileri

Sizlere, inat ve kararlılıkla süren bir sendikalaşma sürecinden, bazı yerlerde 500 güne yaklaşan TÜVTÜRK direnişinden bahsedeceğim bu yazımda. Fakat bir hatırlatma yaparak başlamak istiyorum satırlara. 

Anayasa’mızın 51’inci maddesinde sendika kurma ve üye olma koşulları belirlenmiş ve düzenlenmiştir. Buna göre; “Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz” 

Burada altının çizilmesi gereken iki önemli konu var. Birincisi önceden ‘’izin almaksızın’’ sendika kurula bilinir ve üye oluna bilinir. İkincisi ise kimse ‘’üyelikten ayrılmaya’’ zorlanamazdır. Fakat anayasal güvence altına alınmış olan sendikalaşma, başlangıcından itibaren onlarca hak ihlaliyle karşılaşmakta ve ancak büyük mücadelelerin sonunda elde edile bilinen bir kazanıma dönüşmüş durumdadır.

İşte o hak ihlallerini derinden yaşayan fakat kazanabilmek adına sabır ve inatla mücadelelerini sürdüren TÜVTÜRK işçilerinin yaşadıklarını anlatacağım sizlere. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın kontrolü altında olan TÜVTÜRK’e bağlı, REYSAŞ Taşıt Muayene İstasyonlarında çalışan işçiler Türkiye Devrimci Kara, Hava ve Demiryolu İşçileri Sendikasına (Nakliyat-İş) üye oldukları için işten çıkarıldı. Eskişehir’de 15, Kastamonu’da 7, Tosya’da 1, Bartın’da 2, Zonguldak’ta 3, Kdz. Ereğli’de ise 7 işçi olmak üzere toplam 41 işçi, Anayasal haklarını kullandığı için tazminatsız olarak işten atıldı. İşten çıkarılmayanlar ise sendikaya üye olmaları halinde kendilerine hiçbir hak verilmeyerek işten atılacakları yönünde tehdit ve baskılara maruz kaldı. 

Oysa 150 çalışanı olan işletmede işçiler sendikal örgütlenmeye başlamış ve toplu sözleme yapma yetkisine dair çoğunluk sağlamıştı. Tüm yasal prosedürler yerine getirildi.  Fakat REYSAŞ yönetimi Bakanlığa yeterli çoğunluk sağlanamadığı, sendikanın toplu sözleşme yapma yetkisine sahip olmadığı gibi pek çok itirazda bulundu. Yapılan araştırmada Bakanlık tarafından, sendikanın çoğunluğu sağladığı, Mahkeme tarafından da sendikanın toplu sözleşme yapma yetkisine sahip olduğu kararı verildi. 

Artık sıra REYSAŞ yönetiminin mahkeme kararını uygulamasına gelmişti ki Bakanlığın ve mahkemenin kararını yok sayan REYSAŞ yönetimi  istinaf mahkemesine itirazda bulundu. Toplu sözleşmeye oturmadığı gibi işçilere, sendikadan istifa etmeleri aksi halde işten çıkarılacaklarını söyledi.  Sendikadan istifa etmeyeceklerini bildiren öncü işçileri ise haksız, hukuksuz ve tazminatsız olarak işten çıkardı. İşçilerin işten çıkarmaya karşı cevabı çok netti; direniş. Ve böylelikle 5 il ve 3 ilçede mücadele başlatıldı. Direniş devam ederken Türkiye genelinde Tüvtürk’e bağlı Araç Muayene istasyonlarından toplam çıkartılan işçi sayısı 90’a yükseldi. 

Ülkenin farklı yerlerinde sendikalı olduğu için işten atılan emekçiler aynı taleplerle direnişe geçtiler. Sınıfın çalışkan sendikası Nakliyat – İş öncülüğünde eylem planları hazırlandı, basın açıklamaları yapıldı. Hem mahkeme salonlarında hem de çalışma alanlarında mücadele başlatıldı. Gelinen son aşamada İşten atılan TÜVTÜRK çalışanı işçiler sendika hakkından vazgeçmiyor, direniyor, kazanacaklarına ve işlerine sendikalı olarak döneceklerine inanarak dayanışma bekliyor.

Bu yazı toplam 3361 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Yeni Arşivi