Şekerpınar’da bilim, konut, grev/erzak
Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi’nün dünkü basın toplantısında ikisi naçizane tarafımdan konu edilen, bence en önemli dört gündem maddesinden üçünün Cumhuriyet Mahallesi’ni de içine kattığımızda Şekerpınar Bölgesi’nden olması, bir diğerinin Şekerpınar’ı da kapsayan ilçe geneli bir sorun olması kenti günümüzde yönetenler ve yarınlarda yönetecek olanlar/yönetmeyi düşünenler için önemli bir emare.
Şekerpınar, Kaymakamlık binasının Şekerpınar gibi Çayırova’nın sapa bir yerinde kurulu olmasından, “Off puff” ile anılacak bir bölge olmanın ötesinde değerler taşıyor bence.
**
BİLİM MERKEZİ…
CHP İl Başkanı Harun Özgür Yıldızlı’nın, “Buradan iyi korku filmi seti olur” diye bence A kalite bir siyasi espriyle tanımladığı, belediyeye geçen dönem kazandırılan ve bir şehir efsanesi haline gelen uçak üzerinden düne takılıp, Şevki Demirci dönemi Çayırova Belediyesi yanlış mı yaptı, doğru mu yaptı diye tartışmak bence yersiz.
Olan olmuş, olmuş bitmiştir ve uçak belediyenin demirbaşıdır. Değerlendirilmelidir.
Kaldı ki Başkan Demirci’nin orayı uçak restoran olarak tasarlaması, meselenin muhalif olduğum tarafıydı..
Bence bu dönem bilim merkezi olarak tasarlanması çok yerinde olmuştur.
DSİ’nin dere yatağını gerekçe gösteren tespitinden ötürü askıdaki projenin akıbetini, DSİ’nin nihai raporu belirleyecek.
Polemik olsun veya eleştirmek için yazmıyorum. Ancak Başkan Çiftçi konuyu interaktif hale getirince Mustafa Aksoy’un, “Uçak gitsin. Orası yeşil alan, restoran kafe olsun” önerisine muhalifliğimi iki biçimde ifade ettim.
Yeşil alana muhalifliğinden değil…
Bu memleketin beyin göçü gibi bir memleket sorunu ve Çayırova’da bile sırf benim bildiğim en az 5-10 gencin hedefinde haklı haksız ayrı mesele, dönmemek üzere yurtdışına gitmek varsa, bu memleketin bilim merkezlerine ve yatırımlarına ihtiyacı var demektir.
**
GREV VE DİRENİŞLER..
“Grev sürecinde olan işletmelerdeki işçi kardeşlerimizin ilettiğiniz taleplerine yönelik olarak bizi hem işçi temsilcileri zaman zaman ararlar. Belediyemize müracaat etmeleri durumunda gerekli incelemeler hızlı bir şekilde yapılır. Kendilerine bu konuda yardımcı olacağımızı ilettik.”
Malum..
Çayırova/Şekerpınar’da Migros Depo direnişi ve Baldur Grevi sürmektedir.
Abartmıyorum. Her ikisi kamuoyunun neredeyse tamamının desteğini almıştır.
Bu tür grev ve direnişlerde içinde yer alan emekçiye desteğin hukuku; kendilerini yerinde ziyaret etmek ve giderken de eli kolu dolu gitmektir.
Ancak bence..
Bünyamin Çiftçi şahsında bir AKP’li belediye başkanına yukarıdaki söylemi söyletebilmek bile bir adım, bir mesafedir.
Bence gerek Migros Depo, gerekse Baldur Süspansiyon emekçilerinin öncelikle Çayırova’da ikamet edenleri..
Aslında günlerinin büyük kısmı Çayırova’da geçtiğinden o gerekçeyle diğerleri..
Belediyeye başvurmalıdır.
Başvuru olması halinde bir şekilde bizzat takipçisi olacağım.
Bakalım, ne olacak?
**
SAZLIDERE DÖNÜŞÜM..
“Sazlıdere’de bir küçük sanayi sitesi projesi vardı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız yönetiyor. Onaylandı. İlk aşamada o bölgede yaşayan, evleri olan vatandaşlarımız mağdur olmasın diye konut inşaatları yapılacak. Konut inşaatları yapıldıktan sonra, vatandaşlarımız bu vesileyle mağdur olmamış olacak. Bundan sonra sanayinin inşaatlarına devam edilecek. Bakanlığımız ihale sürecinde, yönetiyor şu anda.
-İkinci soru üzerine- Konutların vatandaşa ne şekilde verileceğine dair detayını bilemiyorum. Bakanlık yetkililerinden öğrenebiliriz. Orada muhtemelen vatandaşımızın mağdur olmamasına yönelik, ki Tahir Başkanımız, kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımız da araziyi, bölgeyi ziyaret ettiğinde birkaç hususla ilgili olarak demeç verdi. Bu çerçevede olacak.”
Basın toplantısına dair detay haberinde yer alacak olmakla birlikte grev ve direnişlere erzak desteğiyle Sazlıdere’deki konuya dair Başkan Çiftçi’nin söyledikleri, kelimesi kelimesine tırnak içine aldığım şekilde.
Sazlıdere konusunu, meselenin ortaya çıkmasından beri takipteyim. Takibi sürdüreceğim.
Şöyle bir umut ışığım var.
Sazlıdere’de ne tür bir proje ortaya çıkarsa çıksın, yurttaş nezdinde yüzde 100 memnuniyet söz konusu olmayacaktır.
Ancak Sazlıdere’ye yaklaşım örneğin Gebze’de Hürriyet/Yavuz Selim ya da yine Çayırova’da Emek/İnönü sorunlarına yaklaşımdan farklı.
Sanki Anayasa’da yeri olan barınma hakkı, gözetiliyor gibi.
Nedir, ne değildir? Yüzde 100 olamayacak olsa bile oransal anlamda nitelikli çoğunluğun hoşnut kalıp kalmayacağı bir proje midir, değil midir? Tam olarak açığa çıkınca fikir yürütmek mümkün olacak.
**
10 ÜZERİNDEN 10
Başkan Çiftçi’nin dünkü basın toplantısını nitelik açısından değerlendirdiğimde ise..
Gerek konuşması öncesi izlettirdiği icraatın içinden temalı film gerekse soru cevap öncesi konuşmada süre itibariyle baydırmaması..
Ağırlığı sorulara vermesi ve kimi kent konularını basının katılımı ile interaktif hale getirmesi..
Basın toplantısına, gazetelerin ve haber sitelerinin köşe yazarlarının da davet edilmesi..
Kahvaltı ikramının abartısız ve mütevazı, hediyelerin meslekle ve güncelliğini daha uzun süre yitirmeyecek olan Covid ile örtüşmesi..
Siyaset yapmaması, siyasete sadece bir soru üzerine polemiğe sebep olacak cümlelerden arınarak yanıt vermesi..
Diğer siyasi partilerin ilçe başkanları ve belediye meclis üyelerinin de davet edildiği öngörüsüyle basın harici davetli seçimi..
Katılımcı sayısı üzerinden toplantı mekânı seçimindeki isabet..
10 üzerinden 10 veriyor..
Toplantıda da söyledim. Konuların birikmemesi içinde üç ayda bir …aynı kapsamda veya daha dar kapsamda, basın toplantılarının düzenli şekilde tekrarlanmasını öneriyorum.
DİP NOT…
Örneğin, ilçenin önemli yakıcı sorunlarından toplu taşıma veya bence bu dönem Kocaeli’nin en iyi veya en iyilerinden bir işi konumundaki tiyatro…
Soru kotamın dolduğu veya baydırdığım düşüncesiyle tarafımca da ama abartmıyorum basından katılımcıların çok büyük kısmının soru sormamasından sebep basın tarafından gündeme getirilmemiştir..