Malumunuz; ülkemizde de yurdum insanları yaş gruplarına göre çeşitli kodlarla anılmaktadır. Y kuşağı, Z kuşağı vesaire…

Çok fazla bilinmemek veya kısmen bilinmekle birlikte 1968 ve akabinde 1978 kuşakları gibi efsanevi kuşaklar da vardır. Hâlbuki yine çok fazla kişi bilmez kanaatindeyim. Türkiye’nin 12 Eylül 1980 darbesine sürüklendiği “civcivli” yıllarında yelpazenin gerek sağında gerek solunda aktif yer alanlar 1978 kuşağı olarak tanımlanır ancak 78 kuşağı tanımı daha çok devrimciler ve solcular ile özdeşleştiği için, dönemin ülkücü aktivistleri 78 kuşağı olduğunu kabullenir ancak tanımlamada fazla kullanmaz. (Yorumun bu bölümü sitemizde pazar günü yayınlandığından sebep süreci özetle ve güne uygun dille tanımlamış oldum.)

Bir de 1978 kuşağının hemen ardından gelen, “civcivli” yıllarda çocukluk çağında olan bir kuşak var ki ‘Yitik kuşak’ veya ‘Kayıp kuşak’ diye de tanımlanır. O yıllarda (ortalama) 10-15 günümüzde 50-55 yaş aralığında olan o kuşak, özellikle darbenin hemen ardından olağanüstü yasaklar etkisinde büyümüştür. Öyle böyle değil, sadece kitaplar yasaklanmamış örneğin “Milli güvenlik” gerekçesiyle Yeşilçam filmlerinin Boğaz Köprüsü görüntülü sahneleri bile makaslanmıştı. Birçok sendika, dernek vesaire kapatılmış, hemşeri dernekleri yapılaşmasının önü alabildiğine açılmıştı…

Günümüzde yerleşik Siyasal İslamcı Vahşi Kapitalist sistemin varlığını istisnasız sürdürmesi için adeta bir toplum mühendisliği uygulamasına geçildi. İşte tam o yıllarda naçizane şahsım dâhil çocuk olanlar ya isyankâr olmayı tercih edip yol yürüdü, ya da biatkar olmayı tercih edip Kocaeli Valiliği’ne kadar dahi yürüdü…

1967 yılında dünyaya gelen, 1980 darbesinde tam 13 yaşında olan, şahsımdan hepi topu iki yaş büyük Kocaeli’nin Sayın Valisi Sayın Seddar Yavuz halen süre giden görevine 18 Haziran 2020 günü atandı.

Öğretmenler Günü’ne denk gelen 24 Kasım 2020’de DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın sendikal örgütlenmesinin ardından bölgemizdeki Systemair HSK, Özer Elektrik ve Baldur Süspansiyon işçilerinin Gebze’den Ankara’ya yürüyüşü vardı. Yürüyüşten kasıt da BMİS Gebze Şubesi’nin önünden Anibal Sapağı’na yürüyüp otobüsle devam edeceklerdi.

“Dakika 1 gol 1…” misali Sayın Vali yasakladı. Günün tanığıydım. Şube binası önünde işçiler ile polis defalarca –abartmıyorum- gırtlak gırtlağa geldi. İnsanlar ve kent gerildi. Devreye DİSK girdi. Bakanlık ile temasa geçti. 24 saat sonra Vali’nin yasağı Bakanlık tarafından çöpe atılıp o yürüyüş gerçekleşti.

Bölgesel Amatör Lig’de 2022-2023 sezonunun ilk haftasında Değirmenderspor – Gebzespor maçı Değirmenderespor Kulüp yönetiminin başvurusu sonrası Sayın Vali tarafından Gebzespor taraftarına yasaklandı. Tepki bu sefer olumlu sonuç verdi. Yasak kaldırıldı. Maç; bir grup –kuvvetle muhtemel- Gölcükspor taraftarının taraftarımıza taşlı saldırısından ötürü olaylı geçti. Kocaeli basınında kimi zevat saldırıya gerekçe olarak yasağın kalkmasını gösterdi. Yanılmıyorsam o süreçte de erke, Sayın Vali’ye atarlanan tek gazeteci idim. Bugün de, üstelik o vakaya rağmen ısrarla aynı konumumdayım. Detayları ayrı bir yorum konusudur: Bu toplumu bu hale bizler getirmedik. Tek yetersizliğimiz o toplum mühendisliğinin önüne geçememek oldu, ötesi yok. 1980 sürecinde ve darbe sonrası çok ağır bedeller ödeyen dava büyüklerimiz, “Devrimi gerçekleştiremedik” diye hayıflanırken “Yitik kuşak”ın isyankâr kanadı olarak yerleşik sistemin önüne, geçemedik.

Biat etmek: Bir kimsenin yönetimini, egemenliğini tanımak, kabul etmek.

Atarlanmak: Muhtemelen hava atmak deyiminden türetilmiş argo deyimdir. atarlı: fiyakalı, gösterişli anlamı iceren 'made in karagümrük' deyişi. atarlanmak: artislik yapmak manasında kullanılan kelimedir. (Kaynak: Google anonim)

Yarın: Sayın Vali’nin Gebze’de bilinen son iki yasağı… Emeklilere yürüyüş yasak. Gölcük’teki Gölcükspor maçı, taraftara yasak.