Gebze’nin ilçe merkezindeki son soluk alma yeri, askeri kışlada projenin ne olacağı veya ne yapılmak istendiği; KBB İmar Komisyonu’nun oy çokluğu aldığı kararın komisyonun CHP’li Üyesi Orhan Tanış’ın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım ve çağrı ile açığa çıktı.

KBB ve Karamürsel Belediye Meclisleri CHP Üyesi Orhan Tanış, Gebze kamuoyunu da meseleyi tartışmaya davet etti. Bu sefer tutturdu.

Gebze – Gölcük hattının hayata geçmesinde aslan payı olan, hattaki yüksek ücretli taşımacılığı da gündeme getiren Meclis’e önerge veren Tanış söz konusu çabasında özellikle ilçesi Karamürsel’de önemli bir halk desteği görmüş ancak meselenin Gebze ayağında halk çok sessiz , tepkisiz kalmıştı.

Tanış bu sefer aleni çağrıda bulundu ve Gebze’de o kamuoyu oluştu.

Şahsım adına, bu bölgenin bir yurttaşı olarak kendisine teşekkür ederim.

**

Konuya dair kamuoyu oluşturulması ile birlikte yapılan açıklamaların bazılarında ortak bir özellik var.

Deprem vakasına dair duyarlılığı, etkili hamleleri ile bilinen KBB Başkanı Tahir Büyükakın böyle bir projeyi hangi mantıkla uygun gördü?

Daha önce de kimi yorumlarımda konu ettim. Tekrarlamak durumundayım.

Bu tezatlığın ve meselenin özü şudur.

Tahir Büyükakın’ın halkoyuyla belediye başkanı seçildiği doğrudur ama partisinden, belediye başkan adaylığına atandığı da doğrudur.

Bu tip ve benzer vakaların tekrarlanmaması için nihai çözüm demokrasiyi tüm kuram ve kuralları ile işletmektir.

Memleketin acilen, siyasi partiler yasa değişikliğine veya varsa öyle maddeler, uygulanmasına ihtiyaç vardı.

Siyasi partilerin milletvekilliği, belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliğinde belirleyici, partisinin üyesi olmalıdır.

Birden fazla aday adayı olan partiler adayını belirlemek için üye temelli ön seçime gitmelidir.

Dönem farkı gözetmeksizin iktidar ve ana muhalefet partilerinde aday adayları sayıca fazla olacaktır.

Ön seçimde sandıktan çıkan ilk üç üzerinden kamuoyu araştırmasına yönelinmelidir. Yani partisinin sandığından üçüncü çıkanın da aday gösterilmesi olasılığı bulunmalıdır.

657 bir garabettir. Bu dönemlerde adaylık için istifa eden bürokratın, partisinin ön seçiminde diğer aday adaylarına nazaran, fırsat eşitsizliğinden sebep dezavantajları vardır.

Onda çözüm de bürokratlara tanınan sürenin daha uzatılması veya ön seçimde, bir oyunun iki oy sayılması veya bir başka biçim üzerinden, pozitif ayrımcılık sağlanmasıdır.

**

Askeri kışladaki projeye dönecek olursak..

Tam anlamıyla rantı merkezine alan bir projedir. AKP, yandaşa kaynak aktarmak için aradığı zeminlerden birini Gebze’de bulmuştur.

Proje; Kocaeli’de değil Ankara’da tasarlanmıştır. AKP’nin halkoyuyla seçilse de adaylığa atadığı seçilmişlerine dayatmasıdır. Adaylığa atanmışlar için bu aşamada iki seçenek vardır:

Ya gemileri yakacak, yüzünü olması gerektiği şekilde bulunduğu makamı asıl borçlu olduğu halka dönüp projeye restini çekecektir.

Ya da tam aksini sergileyecek; el pençe divan biat edecektir.

Parti farkı gözetmeksizin; atanmış adayların ekseri tercihi ikinci seçenektir.

Yani Gebze’de projeye yönelik giderek yoğunlaşan tepki, karşı duruş ve ifade KBB İmar Komisyonu’nun kararına gibi gözükmekte olup özünde projenin kendini gizleyip saklayan ve uygulanmasını emreden o karanlık ve gizli elinedir.

**

Galericiler sitesinin şehir içinde konumlandırılmasından üstelik arazi genişliğine rağmen beşer katlı kamu binaları, okul binalarına değinmeyeceğim.

Zaten projeye karşı yapılan açıklamalarda bulunanların ekserisinin sıfatlarına bakarsanız mimar, inşaat mühendisi gibi konunun akademik eğitimini almış değerler olduğu vakadır.

Ben projedeki bir tuzağa, camii tuzağına, Gebze için tasarlanan “Çamlıca Camii” tuzağına dikkat çekmek istiyorum.

Çayırova Belediyesi CHP Meclis Üyesi Mimar Salih Işık projeye maddeler üzerinden çözüm önerileri getirilirken, “Dokunma yanarsın”a çok naif dokunmuş. Özetle, “Yeri şurası değil de burası olsaymış, halkımız daha kolay ulaşırmış” diyor.

Bu mudur, budur?

Ancak projeye dair, “Vay camiyle bu kadar yer almıştır da deprem toplanma alanı olmamış… Millet bahçesine cami mi olur… İhtiyaç mı var, o cami dolmaz” türü..

Haklılık payı olsun olmasın tepkiler, tehlikeli her tür çarpıtmaya müsait tepkilerdir.

Giderek erimekte olan; muhafazakâr soslu vahşi kapitalist ve neo liberal anlayışın düne kadar çeşitli gerekçelerle aldattığı samimi muhafazakâr yurttaşlar şahsında seçmenini kendinde tutabilmek için son çırpınış ve kozlarından biri olmaktan ibaret değildir.

Projeye o tuzak madde üzerinden getirilecek her tür eleştiri, “Vay bunlar camiye karşı…. İskilipli’yi de bunlar astı (vatan hainliği somut suçlaması ile asılmasına karşın AKP İl eski Başkanı Mahmut Civelek başta olmak üzere çok sayıda AKP’li tarafından savunulup yerine göre konu edilmektedir) zaten…” falandır filandır üzerinden halkı kutuplaştırıp saçma sapan tartışmalar üzerinden “maymuna baktıracak” ve

Rant projesini kahvaltı sofrasına “Kol böreği” servis eder gibi onaylatıp hayata geçirecektir.

Kelimesayar’a göre 650 bandındayım.

Bugün biraz uzattım ama somut veriler üzerinden daha kısa ve öz izah edemezdim.

Projedeki tuzağa dikkat diyorum, aman dikkat!