Derince’de TMO’daki patlama her an olması muhtemel felaketi hepimize bir kez daha anımsattı.

Hem de çok büyük felaket.

TMO’daki patlama sıradan ve geçiştirilecek bir olay değildir.

Bu yakın bir tehlike için işaret fişeği olabilir!

‘’Olur böyle şeyler...’’ gibisinden kimse yaşananları sulandırmaya, magazinleştirmeye kalkışmasın.

‘’Bakın gördünüz mü patlama sonrası hemen müdahale edildi…’’ şeklinde ifadelerle gerçeklerin üzerini örtmeye hiç kalkmasın.

‘’Bu tür şeyleri yazıp insanları tedirgin etmeyin…’’ diye hiç kimse laf etmesin.

Tabi ki doğru, belge ve bilgiler ışığında toplum yararına olacak her şeyi yazarız da, çizeriz de.

Böyle durumlarda en hızlı şekilde müdahale edilmesi yaşamsal önem taşıyor.

Ne var ki daha önemlisi bu tür patlama ve kimyasal sızıntıya karşı önceden gerekli tedbirleri almaktır.

Geçtiğimize yıl Derince ’de bir limandan nitrik asit sızıntısı yaşanmış, konu TBMM gündemine taşınmıştı.

Derince’de ayrıca sık, sık kimyasal koku vatandaşlar tarafından ilgili mercilere iletiliyor.

İzmit’ten Dilovası’na kadar Körfez kıyı şeridi boyunca tabir yerinde ise bitişik vaziyette çok sayıda kimyasal depolama tankları var.

Ayrıca bunların üretimini, işlemesini, depolamasını yapan sanayi tesisleri var.

İlerisi düşünülmeden, sağlıklı planlama yapılamadan bu işletmelere, tesislere depolama, üretim için izin verilmesi ise apayrı ve üzerinde çokça tartışılması, araştırılması gereken bir konudur.

Derince’de yerleşim alanları ve söz konusu tesislerin iç içe olmasına kim nasıl bir yanıt verir, açıklık getirir bilemiyorum.

Dün meslek büyüğümüz gazeteci Mustafa Bağdiken sosyal medyada şu çarpıcı ifadeleri paylaşmış:

‘’Aslında olay ucuz atlatıldı. Bu bölgede affedersiniz döt döte parlayıcı patlayıcı, zehirleyici, hatta tüm Marmara Denizini su yüzeyi ile birlikte çevresini yakacak kadar petrol, amonyak dahil insanı anında öldürecek o kadar kimyasal depolama tankı var ki..

Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar yanıcı, patlayıcı, parlayıcı, zehirleyici tesis ve depolama tankı ve tesislerine yanyana izin verilmez.

Burada nasıl bir torpille izin alıyorlar, biliyoruz ama bilmiyoruz işte...

Bir de önüne gelen denizi dolduruyor. Hemen karşıda Türk Deniz Kuvvetleri'nin ana üssü donanma Komutanlığı ana karargâhı, savaş gemileri, denizaltılar, mühimmatlar, onları inşa ettiğimiz askeri tersane var…’’

Haksız mı?

Umarım yetkililer bu patlamadan ders çıkarıp bölge adına gerçekçi ve felaketi önleyici çözüm ve kararlar alırlar.