Her ne kadar umutsuz ve karamsar bir süreçte gibi olsak da, Nisan ayı ile beraber gelen bir umut, sevinç, mutluluk kaplamıyor mu insanın içini?

Mis gibi bahar kokusu, rengarenk açan çiçekler, cik cik öten kuşlar...insanın içi kıpır kıpır oluyor.

Nisan ayı sevinç ayı bence.

Sabahattin Ali'nin dediği gibi:

"İlkbahar gibi mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer...Ne olursa olsun....

Bence de değer ne olursa olsun. Olumsuzluklar da bize tecrübe olarak dönüyor sonuçta.

Hele birde nisan da yağmur yağsın, değmeyin keyfimize…

Nisan yağmurlarının bereketi ve şifalı olduğu söylenir.

Yıllar önce bir nisan yağmurunda kuzenimle birlikte yolda yürürken ilk kez ondan duymuştum nisan yağmurunun faydalarını ve ikimizde daha çok nasıl ıslanırız diye çabalarken sırılsıklam olmuştuk. Millet yağmurdan kaçar biz yakalanmaya uğraşırız. Tabi sonrasında hafif nezle kaçınılmaz oldu...

“Hani bunun şifası nerede” dediğinizi duyar gibiyim. Var hem de o kadar çok ki...mesela:

Stres ve yorgunluğu azaltıcı etkisi var (en çok ihtiyacımız olan şey)

Saçları daha güçlü ve parlak yapar (kim istemez ki?)

Demir eksikliğiniz varsa demir oranını arttırır (şahsen benimki yerlerde)

Özellikle sabah nisan yağmuru ile yüz yıkamak oldukça faydalıymış (hem de su tasarrufu)

Havadaki karbon ve kükürt maddeleri ile beraber pek çok kimyasal maddenin arınmasını sağlarmış (umarım coronadan da arındırır)

Ve daha bir çok faydaları var...

**

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1924 yılında meclisin açıldığı 23 Nisan gününü, umudumuz, geleceğimiz çocuklarımıza armağan etmiştir. O günden beri her 23 Nisan günü, ulusal egemenlik coşkusu ile çocuk bayramı olarak kutlanır ülkemizde.

Geçen sene pandemiden dolayı ilk kez evlerde geçirdik çocuk bayramını tüm ülke. Bu yılda evde olsak da yine giydiririz bayramlıklarını. Resimler boyarız, şiirler şarkılar söyleriz...

Çünkü Nisan umut demek Nisan sevinç demek...

Bunlarda geçecek, yine birlikte el ele verip çocuklarımızla  kutlayacağız okul bahçelerinde, sokaklarda, caddelerde çocuk bayramımızı..

Benim çocukluğum Almanya’da geçti. Nisan ayında halk dilinde Yumurta Bayramı dediğimiz aslında dini bir bayram olan Paskalya Bayramı kutlanırdı. Yumurta Bayramı deme sebebimiz ise; rengarenk yumurtalar boyanırdı, tavşan seklinde ve yumurta şeklinde çikolatalar olurdu.

Gel de mutlu olma...

Hem çikolatalar, hem baharın cıvıl cıvıl renkleri hem de bembeyaz minnoş tavşanlar....

“Ben ki her Nisan bir yaş daha genç, her bahar biraz daha aşığım” demiş Orhan Veli

Ve bende

Her Nisan biraz daha umutlu, biraz daha neşeli olmamız dileği ile..

Nisan yağmuru, coşkusu, mutluluğunda nisanlar diliyorum size.