Ne yapacağız ?
İlimizde, virüs salgını açısından gelinen nokta hiç de içaçıcı değil. Çünkü, rakamlar ilçe ilçe artış gösteriyor.
Bu negatif gelişmeyi, Gebze, İzmit, Darıca, Çayırova, Körfez, Gölcük ve Derince'deki vaka sayılarında görülen artışlar doğruluyor.
Peki, bu gelişmeler karşısında genelde ve yerelde neler yapılıyor acaba ?
Sağlık Bakanlığı ve konunun uzmanları vatandaşa pandemi sürecinde grip aşısı olmayı tavsiye ediyorlar. Yine bazı uzmanlar da grip aşısının yanında zatürre aşısının da virüse karşı koruyucu olabileceğini ifade ediyorlar.
Oysa, bu iki aşı da piyasada bulunmuyor. Kısaca, Sağlık Bakanlığı ve uzmanlar grip ve zatürre aşısı yapılması için çağrıda bulunurken, vatandaşın yanıtı zorunlu biçimde "Aşı olun diyorlar ama ortada aşı yok" oluyor.
Bunun en canlı örneklerinden biri ben ve ailemdir.
Sağlık Bakanlığı'nın öncelikli görevi "herkesin bedeni, zihni ve sosyal bakımdan tam bir iyilik hali içinde hayatını sürdürmesini sağlamaktır....."
İyi de, Sağlık Bakanlığı, salgın döneminde vatandaşın aşı ihtiyacının giderilmesi konusunda ne gibi tedbirler almıştır ?
Salgın ile dünyada ve ülkemizde can kayıpları devam ediyor. Henüz Covid -19 için bulunmuş aşı, kesin bir tedavi yöntemi yok. Hal böyleyken, Bakanlık ve uzmanlar, koronavisüre karşı vatandaşların mevsimsel grip aşısı yaptırmalarının koruyucu olacağını belirtiyor.
Bir de aşı olsa, herkes o aşılara ulaşabilse...
Kaldı ki, bazı uzmanlar koronavirüs kapmış kişilerin hastalığın etkilerini azaltmak için zatürre aşısını da önermektedir.
Ancak ne mevsimsel grip aşısı ne de zatürre aşısı bulunmuyor.
Peki, ne yapacağız öyleyse ?
Salgının daha büyük boyutlara ulaşmasına seyirci mi kalacağız ?
Ya da bireysel önlem maske, mesafe ve hijyen üçlüsüne güvenmekten başka çare olmadığı konusunda herkesi ikna edip süresi belli olmayan bir izolasyon halinde yaşama hep beraber 'EVET''mi diyeceğiz ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.