‘’Ülkemizde, özellikle küçük çocuklara yönelik taciz ve tecavüz olaylarının sadece dört aylık bilançosu bile ürkütücü’’, mağdur sayısı giderek de artıyor’’ demiştim.

O kronolojiyi incelemeye bugün de devam ediyorum.

12 Nisan’da, Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde 8’inci sınıf öğrencisi dört çocuğu taciz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan büfe işletmecisi U.D. tutuklanarak cezaevine kondu.

12 Nisan’da, Erzurum’un Yakutiye ilçesindeki bir ilköğretim okulunda beşinci sınıfta okuyan biri erkek 11 öğrenciye cinsel istismarda bulunmakla suçlanan öğretmen A.K. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

14 Nisan’da, Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak görev yapan bir hekim, hastanede staj yapan lise öğrencisini taciz ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan R.T. görevden alındı.

18 Nisan’da, Adana’da okul kantini işleten F.A., 10 öğrenciyi taciz ettiği suçlamasıyla tutuklandı.

20 Nisan’da, Ankara’da bir imam hatip lisesinin beden eğitimi öğretmeni, 14 yaşındaki öğrencisini istismar ettiği gerekçesiyle tutuklandı.

22 Nisan’da, Muğla’da 14 yaşındaki bir öğrenci, taciz edildiğine inandıramadığı okul müdürünün odasından atlayarak intihar girişiminde bulundu.

22 Nisan’da, Kocaeli’ndeki bir mezarlıkta görev yapan Cengiz Mahmut B., kendisini veli olarak tanıtarak okuldan aldığı öğrenciye ormanlık alanda cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı.

25 Nisan’da, Çorum Alaca İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği Başkanı ve Yunus Emre Camii imamı, yarışma için çalıştırdığı iki kız öğrenciye tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandı.

25 Nisan’da, Düzce’de H.A., dondurma almak için marketine gelen 8 çocuğa cinsel istismarda bulunmaktan tutuklandı.

29 Nisan’da, Trabzon Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde görevli S.H., altı kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu suçlamasıyla gözaltına alındı.

3 Mayıs’ta, Yalova’daki bir lisede müdür yardımcısı olan Y.Y., üç öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.

4 Mayıs’ta, Antalya’nın Manavgat ilçesinde MEB’e bağlı özel eğitim kurumu müdür yardımcısı A.H. hakkında, öğrencisi 15 yaşındaki T.S.’ye cinsel istismarda bulunmaktan soruşturma başlatıldı.

6 Mayıs’ta, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Eskişehir’de Yunus Emre’yi anma etkinliklerine katıldı.

9 Mayıs’ta, Manisa’da ilkokul öğretmeni Yakup K., 20 çocuğa cinsel istismarda bulunmaktan tutuklandı.

11 Mayıs’ta, Kartal İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi rehberlik öğretmeninden kız öğrencilere uyarı: “Abiniz ve babanızdan uzak durun, onların erkek olduğunu unutmayın!”

11 Mayıs’ta, Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesinde bir okulda temizlik personeli olarak işe başlayan S.Y., okulun bahçesinde oynayan 7 yaşındaki kız öğrenciye cinsel istismardan tutuklandı.

11 Mayıs’ta, Ankara Anadolu İmam Hatip Lisesinde ücretli Kuran dersine giren imam E.C, “Sana dua edeğim” diyerek camideki odasına çağırdığı 11. Sınıf öğrencisi bir kıza cinsel istismarda bulunmaktan açığa alındı.

12 Mayıs’ta, AFAD’a bağlı sığınmacı kampında temizlik işçisi olarak çalışan E.E.nin 1,5-2-3-5 TL vererek kandırdığı 8 ile 12 yaş arasındaki 30 çocuğa üç ay boyunca tecavüz ettiği ortaya çıktı.

Bu kadar ahlaksızlık, nerede görülmüş ?

Hangi toplum bu kadar ahlaksızlığa sessiz kalmış ?

Bu kadar ahlaksızlığın ve suçun bir siyasal sorumluluğu olmayacak mı ?

Eğer böylesi ahlaksızlıklar daha da görülecekse, sessizlik daha da korunacaksa ve tamamının bir siyasal sorumluluğu olmayacaksa, vay halimize.

Bu nasıl bir ülkedir ve böyle bir ülke nerede görülmüştür ?