Mutlu etmeye yeter mi ?
Kocaeli, Türkiye’nin en yaşanılabilir 5 şehri arasında gösterilmiş.
Peki, gösteren kim ?
1917 yılından beri dünyanın önde gelen iş dünyası ve ekonomi dergisi olan Forbes. Dergi, 94 ayrı veri üzerinden yaptığı değerlendirmeler sonucu listeyi hazırlarken, değerlendirmeyi sonuçlandıran önemli verilerde yaşanabilirlik, yenilikçilik, hizmetlere erişilebilirlik, üretim potansiyeli, ticaret ve marka becerisi öne çıkıyor.
Bu açıdan, listede ilk 5’e girmiş olmak elbette önemli. Evet, kentimiz yaşamak ve iş yapmak için en ideal kentlerden biridir. İş dünyası, merkezi ve yerel idareler tarafından yapılan yatırımlar, cazibeyi artırıyor.
Kocaeli birçok açıdan ülkenin önde gelen illeri arasındadır. Sanayi yatırımları, yarattığı katma değer, vergi tahakkuku ve tahsilatı, işçi hareketleri öncelikle sayılabilir.
Ama, bütün bunlar, refah düzeyini yakalamış sağlıklı ve insanca yaşam için ne yazık ki yeterli olamıyor.
Kentin yarattığı değerlerin yanı sıra yaşattığı önemli sıkıntılar da unutulmamalı…
Onları hemen anımsayalım;
Yoksulluk
Çarpık kentleşme,
Deniz kirliliği,
Doğa tahribatı ,
Demografik yapısındaki hızlı değişkenlik, ve benzerleri…
Bu kent, uzun yıllardır 24 saat yaşayan bir kent olmasıyla anılır.
Şimdilerde ise sıraladığım sorunlar yüzünden bu özelliğini de yitiriyor.
Kocaeli’nin, 59.98 puan alarak birçok ili geride bıraktığı sıralamada, İstanbul, Ankara, İzmir, Tekirdağ ve Kocaeli’ni takip eden iller Antalya, Yalova, Bursa, Eskişehir, Trabzon, Çanakkale, Sakarya, Samsun, Kayseri, Balıkesir, Aydın, Muğla, Edirne, Elazığ, Karabük, Adana, Mersin, Bolu, Konya, Zonguldak oldu.
Peki, bu sıralama, Kocaeli’nde yaşayanları mutlu eder mi ?
Elbette yetmez…
Yukarıda bir çırpıda aklıma geldiği gibi saymaya çalıştığım sorunlar giderilmedikçe, yaşanabilir kentler sıralamasındaki bu yeri korumak ve geliştirmek asla mümkün olamaz.
Bu kent, ele alınan veriler açısından yaşanabilir görülmesine rağmen, insanların mutsuzluğunu ve yüzünün gülmüyor olmasını anlatabilecek bir kriter ne yazık ki yok.
Bu mutsuzluğun nedenleri çok açık.
İnsanları ekonomik, sosyolojik ve kültürel sıkıştırılmışlık yaşıyor. O nedenle de mutlu olamıyor.
Kişi başına düşen milli gelir düzeyinin istatistiklere yansıdığı gibi olmadığını, bu kentin insanı çok iyi biliyor. Ve de, giderek işsizleştirilme, yoksullaştırılmanın karşısında çaresiz kalıyor.
O nedenle, global düzeydeki değerlendirmelerin neyi ifade ettiği önemlidir. Forbes, kapitalizmin gereklilikleri açısından yaptığı bu sıralamayı bir de insanların sosyal, kültürel yaşamına endeksli olarak ele alsa, çarpıcı gerçeklerle mutlaka yüzleşecektir.
Forbes’in bu sıralaması haber olarak servis edildiği gün yaptığım okumalar beni yine ve yeniden öfkelendirdi.
Çünkü, aynı gün gazetelere, haber portalları ve de haber bültenlerine yansıyan yoksulluk hikayeleri ile sonuçları yansımıştı.
Bizi mutlu edecek veriler kimlerde varsa lütfen paylaşsın, bilelim…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.