Seçimlere üç hafta kaldı.

Sadece hava sıcaklığı artmıyor siyasi tansiyon da yükseliyor.

Siyasi partiler oy almak için dört yılda bir vatandaşı hatırlar oldu.

Hafta sonu cumartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kocaeli mitinginde yine emekliye, çalışana, asgari ücretliye, çiftçiye seslendi.

“Sorunlarınızı biz çözeriz” dedi.

13 yıldır iktidar olan AKP bu ülkenin sorunlarını çözemedi aksine sıkıntıların büyümesine zemin hazırladı.

Buna karşılık topluma sunduğu her hangi bir umut da gelecek de görünmüyor.

Gelir dağılımı son derece bozuldu.

Ülkenin milli gelirinin %54’ünü sadece nüfusun %1’i alıyor.

Geriye kalan %46’lık milli gelir ise 70 milyonun üzerinde insana dağılıyor.

Bu rakamlar yaşanan anormal gerçekleri önümüze sergilemiş durumda.

Anlayacağınız ekonomi de işler iyi gitmiyor…

Sokağın hali hiç iyi değil.

Ekmek, iş ve gelecek sesleri yükseliyor.

Siyasetçi ise bu durumu umursamaz halde.

Üç gündür Bursa’da direnişe geçen Tofaş, Reno, Coşkunöz işçileri düşük ücretle çalışmak istemediklerini söylüyor.

Bu eylemler hem işvereni protesto etmeye yönelik, hem de örgütlü bulundukları Türk Metal Sendikasını işverenle ortak hareket etmekle suçluyor.

Gelelim iktidarın Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin açıklamalarına;

CHP’nin vaatlerini abartılı bulmuş bununla yetinmemiş CHP’yi iş verenlere şikayet de bulunmuş. 

Neymiş asgari ücreti yükseltmek ekonomiye zarar verirmiş.

Peki bu ekonomi hep yoksulların ücretlerinde artış yapıldığında mı bozuluyor…!

Ben bile emekli olduğum halde çalışıyorum.

Çünkü, geçinemiyorum…

En düşük ev kirası 500 TL gerisini siz hesap edin…!

Gelelim yerel yönetimlerdeki duruma;

Cumartesi günü Gebze’nin eski köy yeni oluşan mahallelerini dolaştım.

Balçık, Pelitli, Denizli köy yolları onarılmayı bekliyor.

Türkiye’nin milli gelirinin en yüksek olduğu bir ilinden bahsediyorum.

Hem devlet, hem belediyeler çok vergi alıyor.

Karşılığında hizmet alamıyoruz.

Siyasetçi toplumu korkutarak terbiye etmekten vazgeçsin.

O gelirse bu olur, başkası gelirse şu olur hiçbir şey olmaz.

En kötüsü dört yıl sonra beğenmediğin iktidarı değiştirirsin…

Metal iş kolunda sıkıntılı günler kapıda.

İşveren ve siyasi iktidara yakın sendikalar yapmış oldukları toplu sözleşmelere tepki çığ gibi büyüyor.

MESS Grup Sözleşmesinde sadece Birleşik metal Sendikası MESS işverenine direndi greve çıktı.

İki gün geçmeden bakanlar kurulu grevleri erteledi.

Aradan geçen iki aylık erteleme sürecinden sonra işvereni temsil eden arabulucu heyeti düşük ücretle sözleşme imzalamayı sendikaya dayattı.

Sendika ise önerilen ücretin kayıplarını karşılamadığını söyleyerek sözleşmeyi imzalamaya yaklaşmıyor.

Anlaşılan bu bahar zor bir bahar olacak.

Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.