Kongrelerin bıraktığı izler

Kongrelerin bıraktığı izler

 

 

Kentimizdeki siyasiler, işadamları ve çeşitli meslek grubundan insanların spor ve sosyal alanda faaliyet gösteren önemli kurumlarımızın kongrelerinde ne olacağına kilitlendi ve bir haftadır tartışma yaptı diyerek başlamıştım.

Sürdürüyorum…

Hafta sonunda yaşanan ikinci etkili kongre Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği (KYÖD) kongresi oldu.

Kuruluşu 1946 yılına denk düşen KYÖD, 70. Yıl kutlamaları öncesinde yapacağı 13. Olağan genel kurulu için hayli hareketli günler yaşadı. 70 yılda 13 genel kurul mu olurmuş diyenlere kronolojik olarak KYÖD’ün 12 Eylül’de kapatıldığını ve 90’lı yılların başında yeniden açılabildiğini de anımsatmak isterim.

KYÖD, 90’lı yılların başında yeniden demokratik yaşam içerisindeki yerini almak kararıyla yola çıktığında, KENT SENATOSU olarak adlandırılıyor ve kente ilişkin her türlü kararların alınması ile uygulanmasında etkin bir konum elde edeceği planlanıyordu.

Uzun bir süre de öyle oldu. Bunun yanı sıra, kentteki demokratik kitle örgütleri açısından neredeyse bir çatı örgüt konumuna geldi ve kapısını herkese açık tuttu.

Ama, AKP’li dönemin başlamasıyla birlikte her kurumu olduğu gibi KYÖD’ü de erozyona uğratmak için düğmeye bastılar.

KYÖD, genlerinden gelen geleneğin sağlamlığı yüzünden yıkılmadı. Ama, bu süreçte sarsılmadığı da söylenemez.

Öncelikle, kentteki çatı örgüt kimliğini yitirmeye başladı. Demokratik geleneklerini koruyup geliştiremez duruma getirilmek istenirken yeterli refleks geliştiremedi. Yıllarca kiracısı olduğu lokali elinden alınmak istendi ve bugüne kadar o yerin mülk sahibi olamadı.

Bürokrasi eliyle mahalle baskısına maruz kalan KYÖD, bunlar yetmiyormuş gibi projesini geliştirip yapılmasına aktif katkı sunduğu İstanbul Fındıkzade’deki yurt binası satışında devre dışı bırakıldı.

İşte bu süreçte çokca sessiz kalan KYÖD üye profili, bu genel kurulda birden hareket eder hale geldi. Bunda, Turgay Yılmaz yönetiminin içinden çıkıp ‘’başkanlığa adayım’’ diyen Kahraman Yüce’nin gençliğinin önemi elbette büyük.

Ama, KYÖD için tek başına gençlik enerjisine sahip yeterli değildir…

Buna rağmen, seçimde aldığı oy oranı, ekibiyle birlikte önemli bir üye grubunu ikna ettiğini gösterdi.

Gelelim dernekteki seçim sonucunun yaratacağı havaya…

KYÖD, tesislerinde çalışanların maaşını ödeyemez hale geldiğinde taşın altına elini sokmayan üyelerle daha fazla yol alamaz.

KYÖD, projesini geliştirdiği ve oluşmasını ısrarla takip ettiği ODTÜ-KYÖD okulları ile organik bağını yeniden kuramazsa geleceğe güvenle bakma ihtimali zayıflar.

KYÖD, demokratik geleneklerini anımsayıp devrimci bir atılımla fabrika ayarlarına dönmezse süreç içinde AKP’nin de sıkıştırmalarıyla kimliğini erozyona uğratır.

Uzunca bir süredir, ‘kent mütegallibesinin ilgi alanı’’ olmaktan çok öteye gidemeyen, lokalinde çalıştırdığı emekçilerin maaşlarını ödeyemeyen ve kent zeminindeki etkisi giderek azalan bir KYÖD dönemi artık sona ermelidir.

Bu yüzden, 4 oyla da olsa seçimi kazanan Mehmet Toker ve ekibini zor bir süreç bekliyor.

KYÖD’ün Ufuk Pekmertol, Didem Turan, Cemil Çetin, Veysel İnaltekin, Bahar Uzman, Ayfer Öz, Ayşin Konak, Pelin Emir. Denetim Kurulu: Atakan Sonugelen, Feridun Adıyaman, İsmail Birtürk. Disiplin Kurulu: Saffet Koşar, Fatih Mehmet Çağla, Ömer Keskin, Tuğman Kayalı ve Adnan Sancak’tan oluşan yeni yönetimi kollektif akıl, irade ve projeksiyonla, üyeleri katılımcılığa daha fazla ikna ederek yol alabilirlerse, 70. kuruluş yılında parlak günlerine geri döner.

Aksi halde, önlenemez çöküşe çanak tutacak çok sayıda kişinin beklentisine yanıt verilmiş olur.

 

 

Bu yazı toplam 165 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi