Kongrelerin bıraktığı izler
Kentimizdeki siyasiler, işadamları ve çeşitli meslek grubundan insanlarımız, spor ve sosyal alanda faaliyet gösteren önemli kurumlarımızın kongrelerinde ne olacağına kilitlendi ve bir haftadır tartışma yaptı.
O kongreler sonuçlandı ve önemli saydığım 3 kurum için de yeni dönemler başladı. Sonuçlarını elbette birlikte göreceğiz. Ama, kongreler öncesi bu konuda hiç yazmadım ve taraf olmayı istemedim. Çünkü, söz konusu kurumlarda restleşme noktasına gelebilen ilişkiler içindeki isimlere bakınca hepsinin yakın geçmişte dost olduğunu ama çıkar ilişkileri nedeniyle şimdilerde farklı saflara düştüklerini gördüm.
Öncelikle Kocaeli Eğitim Vakfı’na (KEV) değinmek istiyorum.
KEV, Kocaelispor’un güçlendirilmesi ve bu yapılırken de kulübün mali sorunlarının çözümünde yardımcı olacak biçimde kurulması kararlaştırılan, bir yandan da kentte ekonomik güce sahip bir yapı haline dönüştürülmek istenen kurum. Kurucu Başkanı Nuh Çimento’nun Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapmış, daha sonra CHP’den bir dönem Kayseri milletvekili seçilmiş işadamı Muharrem Eskiyapan olmu8ştu. Ama, herkes çok iyi biliyor ki, KEV, o dönem kentte siyasal güce sahip Sefa Sirmen ve ekibi tarafından oluşturulmuş bir yapıdır. Dolayısıyla, Sirmen ve ekibinin kendi çocuğuna sahip çıkmasını yadırgamamak gerekir.
Mesele, Kocaelispor’un içine düştüğü mali krizden kurtuluşun KEV’in elindeki taşınmazların satışı ve arazisine sağalanacak imar değişikliği sonrası elde edilecek ranttan sağlanacak sözde gelirin kulübe aktarılmasına bağlanmış olmasındadır.
Bunu, KEV’in başına kim gelirse gelsin, bu biçimiyle gerçekleştiremez. Hem hukuken kolay değildir hem de KEV’in mevcut mütevelli heyeti yapısı buna uygun değil.
KEV’in bu durumunu, Kocaelispor’u yok etmekten için elinden geleni yapan, şimdi de el altından KEV’i kaşıyan AKP’li İbrahim Karaosmanoğlu ve yandaşları bilmiyor muydu ?
Babası bir zamanlar Sirmen’in sağ kolu olan Kocaelispor Kulübü Başkanı Bahri Yavuz, durumdan bir haber miydi ?
Hodri Meydan taraftar derneğinin başkanı Özgür Taşkıran, tribünlerde Sirmen lehine ‘Büyük Başkan’ tezahüratları yaptırılırken etkin bir isim değil miydi ?
Ne oldu da, Süper Lig’de fırtınalar estirirken amatör kümeye kadar düşüş gösteren Kocaelispor kulübü ve futbol takımının tek kurtuluşu KEV’e bağlandı ?
Kocaelispor’un ‘borçlandırma politikaları’ üzerinden başarılar yakaladığını, bunun faturasının ağır olacağını geçmişte biz çok söyledik, ama bugün KEV diye tutturanların o gün hiç sesi çıkmadı.
Kocaelispor ve belediye çalışmalarının yöntemleri konusunda Sefa Sirmen ve ekibini biz çok acımasızca eleştirdik, bugün ‘’kente, Kocaelispor’a ihanet ediyor’’ diye bağıranlar sürekli alkış tuttular.
O yüzden, bu çekişme ve kavgadan bir an önce vazgeçilmelidir. Çünkü, iş uzadıkça herkesin kirli çamaşırları bir bir ortaya dökülür ve çok sayıda insan kentte sokağa çıkıp yürüyemeyecek hale gelir.
Halkın Takımı olmak kolay değil. Kocaelispor taraftarının bu tanımlamasını, kulübün de bunu sahiplenmesini önemsedim ve çok beğendim.
Geçmişte, görev gereği Kocaelispor’un hemen her maçına giden, meslekten aktif olarak ayrıldıktan sonra da ekonomik gücü oranında kombineler alarak kulübe destek sağlamaya çalışan biri olarak, bu restleşmenin ya da güçlerin ayrıştırılmasının ne kente ne de Kocaelispor’a yararı olacağını düşünmüyorum.
Sefa Sirmen de ekibiyle, Bahri Yavuz da ekibiyle birlikte bir kez daha düşünüp, olabilecek çizgiyi bulmalıdır.
Meselenin bu boyuta taşınmasında aktif katkısı olan, Kocaelispor’un izlerini silmek için Birlikspor adıyla kulüp oluşturup oluk gibi para akıtan ama başarılı olunmayınca da sesi çıkmayan İbrahim Karaosmanoğlu ve ekibi, artık bu zeminden elini çekmelidir.
Kocaelispor gerçekten özüne dönmeli ve gerçek HALKIN TAKIMI olmalıdır. Tek kurtuluş yolu budur.
Hodri Meydan Taraftar Derneği’de, bir avuç genç insanla kongrelerde baskı grubu oluşturmak anlayışı yerine kentte daha fazla sayıda insanla temas kurup, tribün baskısını gerçekliğe kavuşturmalıdır.
Seyirci olmaktan çıkıp gerçekten taraftar olunursa, Kocaelispor gerçekten de HALKIN TAKIMI olur ve her türlü sorunun altından dayanışma ruhuyla kalkar.
Gerisi, geçici başarılarla övünülen bir spor kulübü tarihi olarak kalır. Zaten, çekilen sıkıntının özü de budur.
(Sürecek)