Aktan Uslu

Aktan Uslu

Kocaman’ın yaptığını Hürriyet yapsa kayyım atanırdı

Kocaman’ın yaptığını Hürriyet yapsa kayyım atanırdı

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi’nin 10 Nisan Cumartesi günü Facebook sayfasından yaptığı,

Belediyelerden iş yönlendirme dönemi bitecek” başlıklı açıklamasını Google arama motoru üzerinden taradım.

Söz konusu açıklamaya yer veren yayın kuruluşu, benim tespit ettiğim kadarıyla: 2 (Yazıyla: iki)

Halbuki ilimizde de günümüz gazeteciliğinde habercilik anlayışının sosyal medya tembelliğine evrildiği zaman diliminde, dikkatlerden kaçmaması gereken çok ciddi bir detaydı.

Demek ki ekseri kesim, sosyal medyada da işine geleni görüyor.

**

Bence açıklamada eksik kalan yön, meselenin teşhir boyutu idi.

Bence şube, o firmaların isimlerini kamuoyuna açıklamalı, teşhir etmeli idi.

Düz mantık üzerinden dahi iddia ederim ki o firmaların isimlerinin teşhir edilmesinde, firmaların isimlerini yayınlaması halinde yayınlayacak olan yayın kuruluşlarını dahi bağlayacak en ufak bir hukuki aykırılık yok, kanaatindeyim.

Şundan sebep bu kanaatteyim.

Örneğin gıda iş kolunda her türlü hile hurdaya başvuran firmanın ismini yazmak, serbest veya hala serbest.

Ölümlü, yaralamalı fark etmeksizin; iş kazalarının yaşandığı yerleri yazmak serbest.

Bu tip haberlerde kelli felli haber ajansları dâhil olmak üzere firma ismi gizleyen, başta reklam ilan olmak üzere ticari kaygılardan, yasa maddesini bilmemekten veya “salağa yatmak” işine geldiğinden gizliyor.

**

Bir şeyin farkında mısınız veya ne kadar farkındasınız, bilemiyorum.

Günümüz, “Yeni Türkiye”sinde ahlak ve etik denilen kavram ve kurallar zaten önemini yitirmekle birlikte, her türlü ahlak ve etik dışı durum olağan ve sıradan durumlarmış gibi kabul ettirilmeye çalışılıyor.

Geçen sene içinde, somut örnekleri ile haberleştirmiştim.

Darıca Belediye Meclisi’nin eski üyelerinin,

Farklı isimler üzerinden işletmeciliğini yaptığı belediye sosyal tesislerine Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık ve AKP Darıca İlçe Başkanı Avukat Ufuk Acay’ın..

Bizzat o meclis üyelerine yönelik, “Hayırlı olsun” ziyaretleri..

Gerek AKP Darıca İlçe Teşkilatı gerekse Muzaffer Bıyık’a ait Facebook sayfalarından kamuoyuna yansıtılmıştı.

Toplumun bu gibi durumları kanıksaması, adeta istenmişti.

**

Darıca Belediye Meclisi’nin nisan ayı olağan toplantısını yerinde izleyemedim ancak belediyenin Facebook sayfasından canlı yayınlanan dinledim.

CHP Grubu’nun, AKP’li meclis üyelerine ait şirket tarafından belediyeye çöp konteyneri satıldığına dair iddia yalanlandı veya en azından şimdilik, yalanlandı.

Çayırova Belediyesi’nin geçen dönemki, Necmettin Erbakan Kültür Merkezi dahil pek çok projesinde dönemin Darıca belediye meclis üyesinin aleni varlığını da haberleştirmiş ve o haberi de elbette ki yalanlanmamış kendi çapında bir gazeteci olarak..

Darıca’daki son iddiaya dair varsa bir iz, o iz’in peşindeyim.

Buldum buldum, bulmadım… ki umarım bulmam.

**

Kocaeli İli’nin gazetecisi olmakla birlikte haber ve yorumlarda önceliğim, beni sınırlayan etkenler olmamakla birlikte Gebze Bölgesi ilçeleri.

İlimizin diğer sekiz ilçesinde ne olup bittiğine hepten ilgisiz olmamakla birlikte..

Kendi bölgesinde olan bitene gerek koşturma gerek takip ve akabinde habere, yoruma dökmede yetişemeyen biri olarak ilimizin diğer sekiz ilçesinde olan biteni çok nadir haberleştiriyorum.

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi’nin firma isimlerini en azından şimdilik kendisinde sakladığı listesinden sadece Kartepe firmalarının çıkmayacağına dair şüphelerim var.

Meselenin, Gebze ayağı da olabilir.

Şöyle ki..

Yerel yönetimlerdeki kaynaklarını yandaşa aktarma çabasındaki iktidar partisi, yandaşlara pasta dağıtırken kimi durumlarda oranın yerel yandaşını değil orada çok bilinmeyen yandaşı tercih ediyor. Kendi ilçesindeki yandaş da işi, adının sanının fazla bilinmediği ilçe veya illerden kapabiliyor.

Bu meselenin politik, siyasi detayı idi.

Daha da önemlisi, ahlaki boyutu nedir.

Bence..

Kartepe’deki vaka;

Yani belediyenin projeler için mimarlar listesi bildirip önermesi

Tek kelimeyle bir ahlaksızlık, çürüklük, yozluktur.

“Yeni Türkiye”de olağanmış gibi gösterilmeye çalışılan her tür ahlaksızlık ve çürüklüğe, en azından şahsım adına direnç göstermeye, tepkimi ifade etmeye devam edeceğim.

Meseleyi adalet kavramı üzerinden ele alacak olur isek..

Kartepe’nin belediye başkanı Mustafa Kocaman, iktidarın veya iktidar ortağının değil başka bir partinin belediye başkanı olsaydı..

Ya da söz konusu ahlaksızlık ve skandal CHP’li İzmit Belediyesi’nde yaşansa idi çoktan kayyım atanmıştı.

Hatta ve hatta belediye başkanı görevden alındıktan sonra AKP tipi “demokrasi” anlayışı gereği gerçek demokrasi bir kez daha ayaklar altına alınmış, yeni belediye başkanının seçimi belediye meclisine bırakılmayıp ataması gerçekleşmişti.

Ben bu meseleye dair varsa söyleyecek sözü..

AKP İl Başkanı Mehmet Ellibeş’in ne diyeceğini merakla bekliyorum.

Her zamanki gibi; en iyi savunmanın saldırı olacağından esasla farklı kanallara yönelirse yakın tarihten bir hatırlatma yapmakta fayda var.

1989-1994 döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki İSKİ skandalını dönemin SHP (CHP) belediye ve yerel iktidarı kendi açığa çıkarmış, teşhir etmiş, kulağından tutup yargıya götürmüştü.

Henüz; proje anlamında halen devam eden 12 Eylül askeri darbesinin toplumu bugünkü haline getiren yansımaları, yerleşmemişti.

“Eski Türkiye” idi. Ahlak’ın hala hakim olduğu,

Şayet, “Yeni Türkiye”de de varsa hala ahlak, gereği yerine getirilmeli.

Harici her açıklama; yine bir ahlaksızlık ve olası vurgunu örtbas edip diğerlerinin önünü açmak olacaktır.

Ötesi yoktur..

Bu yazı toplam 1779 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi