Kirazpınar Muhtarı meclise girdiydi. AKP, Sırasöğütler ve Paşa’nın hakkını yememeli
2009 – 2014 yılları arasında bir yıl..
Gebze Çağdaşkent veya Çayırova Bölge Haber’de çalışıyor, aynı zamanda Anadolu Ajansı’na “korsan” haber geçiyorum.
D 100 Karayolu üzerinde birbiriyle yarışan iki otomobilden biri banket diye adlandırılan toprak yol üzerinde, Gebze – Topkapı / Esenler arası çalışan kooperatif aracını bekleyen anne ile kızını ezdi. Anne hayatını kaybetti, kızı ağır bir beyin ameliyatı sonrası hayata döndü.
Yarışçılardan biri “ağır abi” idi. Haber yayına girmeden önce haberin peşinde olduğumu farkedip önüne geçmek için baskıya başladı.
Tutuklu yargılandığı ilk gün veya günlerde, “Sefa Sirmen’in akrabasıyım” diye mesajı geldi.
Ancak şimdi Sefa Sirmen dahil kimsenin haybeye günahına girmek istemem.
Kuvvetle muhtemel şahsımın malum dünya duruşundan sebep CHP Kocaeli’nin bir zamanlar “her şeyi” Sirmen üzerinden, etki yaratarak haberin önüne geçmeye çalışıyor.
Baskıyı yiyince, daha da inada bindirdim işi. Kazazede ailenin o zamanlar Gebze’nin günümüzde Darıca’nın mahallesi Sırasöğütler’deki evine gittim.
Ev demeye bin şahit isteyen bir harabe…
İş göremez bir baba..
Geride kalan 10 yetim.
Muş kökenli ailenin haberini AA’ya da gönderdim. Çok sayıda gazetede ve Sabah Gazetesi’nde yarım sayfa yer alırken devreye Bakanlık girdi. Şahsımda, AA İzmit Büro’ya da bir teşekkür iletisi.
Aile hangi parti üyesi veya seçmeni idi oralı bile değilim ancak AKP üyesi veya seçmeni olmadığı söylendi.
O ulusal medyaya dahi konu olan kaza ve konumun ardından ne dönemin muhtarı Önder Baysal ne de dönemin AKP Sırasöğütler Mahalle Başkanı ne de AKP İlçe tarafından aile ziyaret edilmedi.
Önder Baysal, 2019 yerel seçimleri öncesi AKP’den Darıca Belediye Meclis üyesi aday adayı oldu.
İnsanda azıcık yüz, az biraz omurga olur be.
Muhtarlığı döneminde ayrıştırıcı olan Baysal’ın bu dönem için de varsa planı, olası meclis üyeliğini düşünmek bile istemiyorum.
Ancak Gebze’de Kirazpınar Mahallesi’nde TOKİ konutlarından sebep –tanığıyım- halkın üzerine polisi, jandarması, zabıtası; biber gazı ve copu ile gidilirken;
Gümüşhane’nin bir yöresindeki heyelandan ötürü Gebze, Kirazpınar’a gönderilen ve geçimini hayvancılıktan kazanırken bulunduğu yerden edinilmek isteyenleri, üstelik hemşerilerini seyreden dönemin muhtarı Mustafa Yılmaz isimli omurgasızın bir dönem AKP’den Gebze Belediye meclis üyeliği yaptığını göz önünde tuttuğumuzda Önder Baysal’ın önümüzdeki dönem AKP’den Darıca Belediye Meclis üyeliği, şaşırtmayacaktır!
Gerek Yılmaz gerekse Baysal muhtarlığa aday adayı olduğu dönemlerde halka yönelik türlü vaatlerde bulunmuşlar; iyi ve kötü günlerinde yanlarında olacaklarını falan söylemişlerdir kesin.
Ancak yalan söylemişlerdir.
Mustafa Yılmaz; halkın oyuyla seçildikten sonra halka, sermayenin çıkarları doğrultusunda sırtını dönmüş,
Sermayeye gebe Siyasal İslamcı Vahşi Kapitalizm’de halka ihaneti AKP tarafından ödülsüz bırakılmamış,
Gebze Belediye Meclisi’ni işgalinin önü açılmıştır.
Örneğini verdiğim kazanın gerek yerel gerek ulusal basına yansımasına rağmen kayıtsız kalan Önder Baysal omurgasız yüzsüzü, ola ki bu dönem yine Darıca BM’ye aday adayı olursa Milli Görüşçü olduğu söylenen o aileye kayıtsız kalarak toplumu ayrıştırmıştır.
AKP, bu ihaneti de ödülsüz bırakmamalı, Baysal’ın da belediye meclisi işgalinin önünü açmalı..
Ayaklar altına aldığı “Adalet” kavramına parti açılımında yer veriyor ya..
Hiç olmazsa kendi içinde “Adalet”li olmalı;
Mustafa Yılmaz’a “hak ettiğini” verdiği gibi Önder Baysal’a da vermelidir.
Mustafapaşa Mahallesi muhtarı ve bir ihtimal muhtar aday adayı bir diğer ihtimal AKP’den Gebze Belediye Meclis Üyesi aday adayı Ayhan Baş da mahallesinde kaza diye adlandırılan son “Cinayet” sonrası…
Kuvvetle muhtemel Reis’e, Hükümet’e, Gebze Belediyesi’ne zeval gelmesin..
Halka ne olursa olsun. Varsın çoluk çocuk pisi pisine ölsün..
… takındığı tutumla gerek sokak eylemi, gerekse şahsımda basın mahalleye geldiğinde fotoğraf karelerine girmeyerek halka ihanet ama Siyasal İslamcı Vahşi Kapitalizm’e hizmetten, Gebze Belediye Meclisi’ne kesinlikle aday gösterilmelidir.
Kaldı ki bu tutumuyla birkaç sokağın sandıktan “sıfır oy”u zorlar hale gelmiştir. Muhtarlığa yeniden seçilememe riski vardır.
Ahde vefalı parti AKP, Ayhan Baş’ın da hakkını vermelidir.
**
Bu yorum cuma günü yayınlansaydı ve ben, “Hayırlı cumalar” diye bağlasaydım sosyalistinden muhafazakarına bütün takipçilerimin “Hadi lan ordan” diyeceğine kesin emin olurdum. Çünkü samimiyetsizlik olurdu.
Bugün günlerden cumartesi. Yarı iş yarı tatil günü: Yorumda konu edindiğim üç zevat dâhil herkese, neşeli cumartesiler olsun.
Dünkü yorumumu bitirirken bugünün konusu başlığının; Fizyoterapist değilim. Bir motosikletim bile yok!” duyurmuştum. Buraya kadar okuduğunuz bölüm, o yorumun girizgahı oldu.
Abooniii! Kelimesayarda 700’lerde.
İlgili yorum kaldı mı pazara..
Pazar günü de malum tatil günü. Çoluk çocuk evde veya bir kafede kahvaltı falan etmeye de hava müsait.
Hele ki Eskihisar’da şöyle Osmangazi Köprüsü, İzmit Körfezi’nin İzmit tarafı ile Karamürsel, Yalova manzaralı..
Sonunu, “Keyifli pazarlar” diye tamamlamayı tasarladığım, “Fizyoterapist değilim. Bir motosikletim bile yok!” başlıklı yorumum yarına kaldı artık.
Ayhan Baş başta, herkese “Keyifli pazarlar” diyeceğim…