Kıdem tazminatı ve yok etmek
AKP'li dönemlerin en önemli özelliği, cumhuriyetin yarattığı değerleri dönüştürmek, dönüştürülemez ise yok etmek. Bu, yerelde de böyle ülke genelinde de. En son, genelde kıdem tazminatı, yerelde ise Kocaeli Fuarı'nın yok edilmesi somut örneklerdir.
Kıdem tazminatı, Türkiye işçi sınıfının kazanılmış hakkıdır. Bugün kadar hiçbir hükümet dokun(a)madı ya da dokunmaya cesaret edemedi. AKP'li dönemlerin ilk günlerinden beri bu kazanılmış hakkın işçi sınıfının elinden alınması için olmadık oyunlar ve entrikalar sahneleniyor.
İşçi sınıfı, oynanan oyunlara karşı daha fazla farkındalık yaratmak yoluyla kazanılmış haklarını korumak konusundaki tavrını farklı biçimlerde sergiliyor. Hafta başından itibaren ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de fabrikalar ve meydanlarda bu konudaki tepkilerini dile getiren Türk-İş, Hak-İş ve DİSK üyeleri, "KIDEM TAZMİNATI KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR" diyerek, can pahasına da olsa bu hakka sahip çıkılacağı mesajını vermeye çalışıyor.
Bu kararlılık süreci nereye denk düşer, işçi sınıfı gerçekten bu kazanılmış hakkını koruyabilir mi, sermaye sınıfı geri adım atar mı ve onların siyasal temsilcisi iktidar bu dayatmayı yeniden tozlu raflara kaldırır mı ?
Bu soruların yanıtını bugün vermek çok zor. Ama, yanıt için de çok fazla beklemeyeceğiz, bu böyle biline. Durumun netleşmesi için zaman gittikçe daralıyor. Siyasal sorumluluğu olanlar, sorunu toplumsal yara daha fazla büyümeden çözmekle yükümlü. "Yok, biz ne dersek o" tavrında ısrarcı olurlarsa, ülkeyi ve bölgemizi çok sıcak günler bekliyor demektir.
Bu hak da, diğer alanlardaki oluşturulmuş eserler gibi kolay kolay yok edilmemeli, hatta yok edilemez.
Gelelim kentimizde yok edilmek istenen bir değere...
1960'lı yılların ikinci yarısında dönemin İzmit Belediye Başkanı Leyla Atakan'ın gayretleriyle Kocaeli Sanayi Sergisi olarak ilk kez düzenlenen, sonraki yıllarda da kentin güney doğusunda ve Körfez'in bitim noktasındaki geniş alanda insanımızın yaşamına renk katan, sanayi ve ticaret hayatına canlılık getiren fuar etkinliği, bugünlerde tamamen yok ediliyor.
İzmit'in kurtuluş günü olan 28 Haziran'larda başlayıp bir hafta süren bu etkinliklerin yapıldığı alan, sonrasında bir ay süren Kocaeli Sanayi ve Eğlence Fuarı, en nihayetinde de Kocaeli Kültür, Sanat ve Eğlence Fuarı olarak da tescil edilmişti. Söz konusu etkinlikler kentin ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamı kadar siyasal yaşamını da pozitif olarak etkiliyor, kent halkının nefes almasını sağlıyordu.
Sadece bu kent halkının mı ?
Elbette değil. Fuar günlerinde tüm ilçelerden belediye otobüsleri insan taşırdı. Yetmezdi, civar illerden insanlar akın akın bu fuar alanına gelip her türlü etkinlikten yararlanırdı. Bu durum sanayiciyi, tüccarı, esnafı ve halkı da çok memnun ederdi. O alanda her türlü kültürel etkinlik yapılır, yerel, ulusal ve uluslararası eğlenceler düzenlenirdi.
İşte, toplumun sahip çıktığı cumhuriyet değerleriyle kavgalı olan kafa yapısındaki AKP kadroları, genel yapının da etkisiyle halkın yaşam alışkanlıklarına müdahale etmeyi 15 yıldan fazladır sürdürüyor.
Bunun sonucu olarak, bir kent markası haline gelen KOCAELİ FUARI alanını talan ederek, yaratılan değerleri kent belleğinden silmek için her yolu denediler. Bütün bunların gerekçesi de "Orayı MİLLET BAHÇESİ yapacağız" olarak açıklandı.
A'dan Z'ye yok etmek, bu zihniyetin iyi bildiği ve becerilerini çok fazla geliştirdiği bir iştir. Bu becerileri, tek tek hayata geçirmek için de her aşama ve türde TAKİYE girişiminde bulunmayı mübah sayanlar ordusu haline geldikleri çok açık.
Bu kadar değerin yok edilmesine daha ne kadar sessiz kalınabilir ki ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.