Eminim..

Bu sefer bu yorumu, mutlaka görecek.

Bugüne kadar çalıştığım eski gazetelerimde de defalarca konu edinmiştim.

Fikri Işık’ın “El üstünde” tutulduğu zamanlardı.

Elbette çeşitli bakanlıklar, başbakan yardımcılığı, geçen dönem milletvekilliği de yapan Işık veya Işık konumunda herhangi bir siyasetçinin hangi gazetede veya “gazetede”; hangi gazeteci veya “gazetecinin” ne yazdığını bizzat takibini, imkansızı beklemem.

Ama ne bileyim hani AKP kurumsallaşmış bir partidir falan filan feşmekan ya.

Birileri görüp de bildirmiştir, daha doğrusu bildirmesi gereklidir kanaatindeyim ama olmuyor işte.

Sayın Işık o güne kadar yazdıklarımı, hayli ciddi iddialarımı görmedi:

İki sene oldu galiba.

Eşim ve kızıma ayırabildiğim bir pazar sabahı kahvaltısı için eşim ile flört, sözlülük dönemimde bizde ayrı yeri olan Hereke’yi..

Hereke’nin de en afili, en baba manzaralı kafesini tercih ettik.

Herekeliler veya Hereke müdavimleri bilir.

Hereke’de Bakan Işık’ın birinci derecede bir akrabasına ait, deniz dolgusu üzerine kaçak yapıldığı defalarca basına yansıyan yerine oturduk.

Eşim ve kızımla o günümüze dair bir sosyal medya paylaşımına, vakaya atıfta bulunarak yaptım.

Bakan Işık’ın göreceği tutmuş.

Onca haberi, yorumu vakti zamanında görmeyen Işık, sosyal medya paylaşımını görmüş.

İki sene oldu, öngörüyorum.

Yanılmıyorsam AKP Çayırova İlçe Teşkilatı’nın danışma meclisiydi.

İçerlediğini söyledi.

Bir hukukumuz olduğunu söyledi. Doğrudur.

Doğrudur da ne yani, gördüğümüzde selamı sabahı da mı keselim. Hukuktan kastı dostluksa, gazeteciden dost olmayacağını zaman zaman yazar, durumuna göre ilgili kişiye söylerim.

Velhasıl kelam o akşam o toplantıda, “Demeç verin o zaman. Başka sorularım da olacak” dedim.

“Tamam” dedi. “Ama kızımın nikah telaşı var. Sonrasında ara” dedi. Aradım.

1.5 sene olmuştur: “Aktan, tamam. Ben seni arayacağım ve İzmit’e davet edeceğim…”

Yine velhasıl kelam…

Ben malikane mevzuuna fazla değinmeyeceğim çünkü çok vakıf değilim. Şöyle sormam mümkün: “Basında, malikaneniz de konuşuldu. Arsası ile birlikte, kaç liraya maloldu?”

Direk sorularıma gelince;

Kocaeli Üniversitesi’nin Hereke’deki bazı meslek yüksek okulu birimlerinin İzmit’e naklolduğu süreçte, üniversitenin Gebze Bölgesi’ndeki tek yerleşkesi, Çayırova Emek Mahallesi’ndeki Gebze Meslek Yüksek Okulu, Hereke’ye nakloldu.

Bu naklin; Hereke’de öğrencilere yönelik, size veya birinci derecede akrabalarınıza ait yatırımlarla ilgisi var mı? Hereke’de öğrenci sayısı azalınca, Gebze’den mi takviye ettiniz? Hereke’de; fırın harici, birinci derecede akrabalarınızın ne yatırımı var?

KOÜ Gebze MYO’nun Hereke’ye taşınmasında etkiniz oldu mu? Olmadı ise; aktif bir siyasetçi olarak üstelik mekatronik gibi çok iyi bir bölümü olan, sanayicinin de nitelikli eleman ihtiyacına yanıt veren ve o sanayiye çok yakın mesafedeki okulu tahliye etmek..

KOÜ’nün Gebze ile tek bağını koparmak..

Her kim etken olduysa doğru mu?

Biraderiniz İzzet Işık’ın adı bölgemizde “Çantacı”ya çıktı. Bölgemizdeki belediyelerden neredeyse çıkmadığı söylenip, ihalelere yönlendirme olarak yorumlanıyor. Muhatabı biraderinizdir ama mevzu sizin biraderiniz olunca, sizle de ilişkilendiriliyor? Bir söyleyeceğiniz var mı?

Malumunuz; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da yaptınız? Gebze Teknik Üniversitesi’ne eyvallah, gözbebeğimiz. Ancak Türkiye’de bir ikincisi olan İzmir’de olan YTE’nin kapanması, neyin nesiydi? Günümüzde çok sayıda mühendis işsiz varken diğer taraftan sanayici, nitelikli mezun veya ara eleman bulamıyor. ; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yaptınız ya, ondan sebep soruyorum: Partinizde görevlendirmeler, liyakata dayalı mı yapılıyor?

Kocaeli Birlikspor meselesi de var, malum. Toplam kaç lira, çöpe gitti. Gebze’deki OSB’lerden, bakanlığınız döneminde kaç lira toplandı?

Bir de; bir diğer derin mevzuu. FETÖ’nün Hocaefendi olduğu dönemlerde, ilk Bakanlığınız için icazet aldığınız, doğru mu? Yoksa, yok dersiniz ama çok konuşuluyor..

Düne kadar hani tepelerdeydiniz ya..

Çok defa yazılanlar size ya ulaşmadı, ya ulaştı da her AKP’li gibi ya gücün “adaleti”ne sığındınız, ya sümenaltı ettiniz.

Ama şimdi malum, yerel seçim dönemi.

“Yokum ben” tarzı açıklamalarınız da oldu ama, hiç belli olmaz kanaatindeyim.

İsminiz aday adayı olarak değilse bile aday aday adayı olarak geçmekte.

En kötü ihtimalle; ülkemiz geneli çok partide, iktidar partisinde illakin olduğu şekilde; birileri bir yerlere iletecektir, kanaatindeyim.

Son söz:

Ola ki bu sefer İzmit’e davet edecek olursanız, önümüzdeki hafta içi çok yoğunuz:

Gebze’nin dört ilçe belediyesinde tahmini bütçenin karara bağlanacağı meclis toplantıları var.

Ve bu sefer eş zamanlı eş günlü değil pazartesiden perşembeye, dört gün peşpeşe: Beynimiz yanacak, kanaatindeyim.

Siz arayacaktınız ya, bana düşmez artık:

15’inden sonra arayınız, müsaitim…