İpek Çulha’ya Yargısız Ahlaksız Hadsiz İnfaz…
Muratcım bi sakinleş…
"Bunu anlamayacak ne var? Kıraathaneler uzaktan eğitime devam edecek. Sinemalara saat 10.00-20.00 arası sadece 65 yaş üzeri girebilecek, bu saatler dışında 20 yaş altına yasak. AVM'ler ayakta yolcu alamayacak. Toplu taşıma araçları sadece paket servisi yapacak."
17 Kasım 2020’de “Muratcım bi sakinleş” adlı; yanılmıyorsam Murat Ercel Kaçan adlı yurttaşımıza ait blog ve/veya sosyal medya platformundan yapılan paylaşımı sayfasından paylaşan
Gebze Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü İpek Çulha hakkında 19 Kasım civarı soruşturma başlatılmıştı.
Muhtemelen yine haber yoğunluğu; sosyal medyadan masa başı habercilik değil sahadan ve halkın gerçek gündemiyle ilgili konularla boğuş halinde olduğum bir süreçti.
Konuyu bende refiklerimizden öğrendim.
Bizim haricimizde neredeyse herkes zaten yazmıştı. Haberleştirmedim. Ancak mesela paylaşımı ilk gören ben olsaydım, haberleştirir miydim? Hayır.
Çünkü aynı paylaşımı ben de yapmıştım ve sosyal medyada çok sık kullanılan, güzel bir espriydi.
Paylaşım kimi basın yayın organlarında, “Cumhurbaşkanı ile dalga geçti” başlığı veya teması ile de işlendi.
Herkesin espri anlayışı değişik tabi. Recep Tayyip Erdoğan şahsında, “Cumhurbaşkanı ile dalga” ile algılayan da olabilir.
Recep İvedik adlı bence bir “Yeşilçam” rezilliğinin beş altı ya da 10 da olmuş olabilir…
Sinemalarda gişe hasılatı sıralamasında serinin bütün bölümlerinin neredeyse birbiriyle yarıştığı süreçte o rezillikteki sululukların ve seviyesizliklerin, “Espri” diye algılanıp kullanıldığı bir haldeyiz. “Yeni” Türkiye, malum.
Sonra..
Sitenin ismi ile “haber”in altındaki imza önemli değil. Ancak kast ettiğim zevat şahsım adıma, hayal kırıklığıdır.
Hele ki hemen sağ taraftaki son yorumunda, “Tek suçları kadın olmak” başlıklı yorumda üstelik aynı kişinin “Kadın cinayetleri”ne atıfta bulunması, tezatlığın zirve noktasıdır.
Sen…
Basın ahlak ve etik kurallarına rağmen..
Halen devam eden bir soruşturmada soruşturmanın karar vericilerini etki altına alarak..
Hukuka ve hukukun kurallarına rağmen:
Basın, yargı aşamasında olan bir konuya dair yargıyı yönlendirici haber ve yorumlarda bulunamaz
Genel, bildik ve ahlaki kuralına rağmen..
Bu devletin hakimine, savcısına rağmen..
Recep Tayyip Erdoğan aynı zamanda partili Cumhurbaşkanı olmasından sebep malumdur ki AKP Lideri olmasından da sebep..
AKP Gebze İlçe Başkanı Recep Kaya ve AKP İl Başkanı Mehmet Ellibeş şahsında AKP’lilere rağmen..
Bunların yanı sıra kadın olmandan olmandan sebep bir nevi “Kadın cinayeti” işleyip akabinde kadın cinayetlerini eleştiren yorumda yazmışsın ya..
Ancak kaba etlerimle gülerim. Daha kibar izahı yok.
Hele ki aynı zevatın bir zamanlar CHP’li sosyal demokrat bir belediye başkanına basın danışmanlığı yaptığını varsaydığımızda durumu en iyi Ahmet Kaya şarkılarından biri izah ediyor:
Bu yolda dönenler oldu / Mum gibi sönenler oldu…
**
Meseleyi kişiden arındırıp genele yaydığımızda ise..
Tüm bu ahlaki çöküntünün ana sebebi, 12 Eylül 1980 askeri darbesidir.
Amerikan emperyalizmi ve neoliberalizmin ülkemizde de yerleşmesi için üretilen projede beyinler her tür, her şekil yıkandı.
Ama televizyon kanallarındaki diziler, ama abudik gubidik programlar..
Bundan sebeptir ki dönemin ben dahil çocukları için tanımlanan kuşak adı..
Üstelik 1968 ve 1978 gibi birbirini izleyen iki çok aktif kuşağa rağmen, “Yitik” veya “Kayıp” kuşak oldu.
Şahsım adına..
11 yaşında o darbeyi alkışlayan bir çocuk olarak şahsıma enjekte edilmek istenen zehri erken def ettim.
Ancak def edemeyenler, içine sindirenler çok oldu.
Sistem öyle bir kuşak ve nesil yetiştirmek çabası içine girdi ki..
Ahlak ve etik denilince, “Ha o ne?” diye soran..
Beyninin ırzına geçildiğinin farkında olmayan veya fark etse de keyfini sürmeye çalışan..
Namus denilen değeri de beyinde değil başka yerlerde bilen bir kuşak, bir nesil ne yazık ki yetişti.
Uğur Mumcu’nun tarif ettiği gibi..
İktidarlar değiştikçe şekil, şema, kabuk değiştirdiler.
Ama sosyal demokrat belediye başkanına basın danışmanı, ama yayın organlarında her dönemin iktidarı olarak, iktidar düdükçüsü oldular.
Recep İvedik ve emsalleri ile beyinleri yıkandığından oradaki sulu sepkenlikleri espri sanıp..
Hakiki esprileri “Dalga geçme, alay” diye yorumlayıp..
Her dönemin iktidarı olarak bugün “Biat” etmekle mükellef oldukları “Reis”lerine biat ve bağımlılık gereği kişilik, onur ve şahsiyetlerini de yerle yeksan ederken durumlarının farkında bile olmadılar.
Yazık diyorum..
İlgili “haber”in son cümlesinde, takdir halkındır falan da denilmiş.
Gazeteci kimliğim bir tarafa halkın bireyi, yurttaş olarak
İpek Çulha’ya Yargısız Ahlaksız Hadsiz İnfaz’ı
Kınıyorum.