İNSANLIĞIN İZİ
İnsan; kuranda, bozanda. İnsan; verende, alanda. İnsan; var edende, yok edende. İnsan; yeşertende, solduranda. İnsan; yaşatanda, öldürende... İyide biziz, kötüde. Hayatı güzelleştirende biziz, çekilmez kılanda. Kansere karşı ilaç geliştirende biziz, silah alıp satanda. Barış için ölende biziz, öldürmek için savaş çıkaranda. Matbaayı bulup bu gazeteyi basanda biziz, sansür yasaları çıkarıp gazeteleri susturanda.
Politik olmayan fakat Gezi direnişine katılan oğlunun akşam eve gittiğinde yüzüne utanmadan bakabilmek adına halka zulüm edenleri taşımayan bir taksi şoförünün hikâyesi var kitapta. Çünkü elimizde avucumuzda bir şey yok. Onurumuz evlatlarımıza bırakabileceğimiz tek miras. Bir kız çocuğunun tek bacağı kırık olduğu için artık oynamak istemeyip camdan aşağıya attığı oyuncak bebeğin başka bir kız çocuğunun eline geçtiğinde duyduğu mutluluk var kitapta. Kimimizin çöp olarak gördüğü şeylerin başkaları için ne kadar büyük bir sevinç kaynağı olduğunu görmemiz gerek.
Yıllarca bu ülkenin çocuklarını eğitmek için uğraşmış fakat emekli olduktan sonra devletin verdiği üç kuruşla yaşayamamış bir öğretmenin, temizlik işinde çalışmak zorunda kalması var kitapta. İnsanca yaşamak, biraz ferahlamak ve azıcık refahı tatmak geçmedi henüz boğazımızdan. Çocuğunun istediği pahalı spor ayakkabıyı almak yerine daha ucuz bir ayakkabı alıp kalan kısmıyla yoksul bir öğrencisine palto alan öğretmenin yıllar sonra ''Komünizm propagandası''' yaptığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılması var kitapta. Gerisi yaşadığımız şu bencillik ve karanlık.
Her gün yollarda gördüğümüz ve belki de çekinerek yanından geçtiğimiz çöp ayrıştırıcılarının, hayvan sevgisi olan bir taksi şoförüne nasıl yardımcı olduğu var bu kitapta. Okumuş olmak, zengin olmak, yüksek rezidanslarda kahvemizi yudumlarken çalışmak çevremizde, birlikte yaşadığımız canlılara karşı sorumlu ve duyarlı davranmayı beraberinde getirmiyor. Birileri sokakta gördüğü bir köpeği ‘’Hoşt’’ diye kovalarken, bir apartman görevlisi ezilen yavru kedisi için hüngür hüngür ağlaya biliyor.
İşte buna benzer onlarca yaşanmış insan hikâyeleri barındırıyor Taylan Özbay’ın ‘’İnsan İzi’’ kitabı. Kitap hüznü insanın içine işliyor.
İnsanlar bu koskoca evrenin en fazla 200 metre karesinde ömrünü geçirip, günlük ortalama 30 km yol kat ediyor fakat, biraz yakınında ki yada çok uzağında ki insanlar ve hayvanlarla aynı dünyayı paylaşamıyor. Ömrünü tükettiği beş karış yerde, yeryüzünün sahibi gibi yaşıyor, başkaları için bir soluk nefesi, iki adımlık yaşam alanını çok görüyor. Taylan'ın kitabını okurken bunları hissettim.
Kimi kitapevlerinin yansıra Gebze Özgürlük Kitapevinden de temin edebileceğiniz Taylan’ın ‘İnsan İzi’’ kitabı insana dokunuyor. Dokunduğu her öykü insanın aklında ve yüreğinde iz bırakıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.