Doğ...

Büyü...

Çocuk ol...

Genç ol...

Yetişkin ol...

Evlen , yuva kur...

Doğur...

Büyüt...

Gecen olmasın..

Gün'ün olmasın...

Gözünden sakın...

Canından sakın...

Gözün, gönlün, ömrün olsun...

Saçının teline değen yelden sakın...

Çocukken...

Baliğ olalı henüz iki yıl geçmişken...

Ergenliğe belki girişken...

Genç olamadan...

Büyüyemeden

Kahpe kurşunlar değsin, alsın ömrünü...

Geleceğini, yaşayacak günlerini,ümitlerini,

heveslerini,hayallerini...

On beşinde kal hep....

Silah sesleri duyuyor Eren...

Hemen koşup haber veriyor jandarma abilerine...

Geliyorlar koşa koşa...

Göster bize yolu deyip katıyorlar önüne,

on beş yaşındaki çocuğu!

Savunmasız, korumasız,güvenlik önlemi almaksızın...

Kalleşin vicdanı olur mu?

Gözünü kan bürümüş , kalleşin...

Haince yağdırıyorlar kurşunları...

Eren, ah çocuk !

Ağzı sütten kurtulmuş ama hâlâ süt kuzusu annesinin, kurşunlara geliyor...

Eren, erenlere karışıyor...

Bu kader mi?

Bu vade mi?

Şehit oldu.Ah, tüh,vah!!!

Yandı, kavruldu anacığının ciğeri...

Cümle alem,yedi düvel üzüldü, üzüldük, kahrolduk...

Ama artık o gitti, yapacak bir şey yok.

Elden bir şey gelmiyor...

Bu kadar mı?

Kimse sormuyor!

Ulen, o çocuğu oraya götüren idiotlar!

Kafanız basmadı mı !

El kadar bebeyi,ne diye  kattınız önünüze?

Hadi kattınız, çelik yelek,kask niye takmadınız?

Eğitim verilmiyor mu sizlere?

Panik yaptınız, hurra koşup gittiniz, bebenin başını yediniz !

Kabahat sizde değil , başınızdakilerde ...

Kim, şimdi bunun hesabını verecek?

En alttan,en tepeye, kimin iğne ucu dahi ihmali var ise

bedelini ödemeli.

Bu Eren 'i geri  getirmez fakat başka Eren'ler gitmesin...

Giden onlarcası, dönmediler çünkü gittikleri yerden...

Ermişlerimiz çok elhamdülillah, geleceğe erenlere ihtiyacımız var.

Gelecegimiz için!