İNSANIN ÜÇ HALİ
Maddenin üç halinden bahsedilir: Katı sıvı gaz. İnsanı sadece fiziki olarak ele alırsak, maddenin katı hali olduğunu kabul edebiliriz. Ama aslolan, beyin çalışırken yaydığı elektromanyetik alanla oluşan, insanın ruh halidir. İnsan ruhunu anlayabilmek için, öncelikle beynin nasıl işlediğini anlamak gerekiyor.
İnsan beyni, yani ruhu üçe ayrılıyor. Mesela Freud, bir insan ruhunu İD(bilinçaltı,) EGO(ben) SÜPEREGO( vicdan) diye üçe bölerek incelemiş. Psikolojiye merakı olan da olmayan da, bu kavramları duymuştur. Bu kavramların ne anlama geldiğini bilmek için psikolojiye biraz meraklı olmak lazım.
Son yüzyılda Dr.Paul Maclean isminde bir bilim adamı da, insan beynini üçe ayırıyor. Bu konuda epeyce yazı olmasına karşın, ben Münin Sekman açıklamasını daha net ve anlaşılır buldum.
Bu araştırmaya göre insan beyninin; sürüngen beyin(alt, ilkel), orta beyin(limbik, duygusal), üst beyin(neokorteks) diye katmanları var.
Canlıların bir kısmında(parazitler v.b) sadece sürüngen beyin bulunurken kedi, köpek gibi hayvanlar -da sürüngen beyinle birlikte duygusal beyin de bulunuyor.
İnsanlarda ise, korteks dâhil bu üç beyin bölümü de mevcut. Gerektiği zaman üçünü de kullanıyorlar. Bu yüzden, insanları ve ilişkilerini tanımlamak zorlaşıyormuş. Buna rağmen, bilimsel yollarla kabul edilebilir genellemeler yapıp insanları kısmen sınıflandırmak mümkün olabiliyormuş.
Sekman’a göre Recep İvedik tipli insanlar daha çok beynin sürüngen bölümünü kullanıyorlar. “Bu bölüm; flört, üreme, savaşma, kaçma, otorite ve itaat davranışlarıyla kendini ortaya koyuyor. Düşünmüyorlar, iç güdüsel ve otomatik davranıyorlar. Öğrenmeye kapalı, değişime dirençliler,tehlike odaklı yaşarlar.Ahlaklı ve iyi olmaları çıkarlarına endekslidir. Ait oldukları kimlik sembollerini abartılı kullanırlar. ‘Başkaları ne der’e göre yaşarlar.”Bu bölümün beyindeki yeri beyin sapıymış.
İkinci beyin katmanı, limbik denilen duygusal bölüm. Bu bölüm, daha çok hafıza üzerine yoğunlaşmış. Acılar, üzüntüler zevkler bu alanda yer alıyor. İçgüdülerin kontrol altına alınmasını bu bölüm üstlenmiş. Empati, şefkat, fedakarlık, sevgi gibi duygular burada üretiliyormuş.
Neo-korteks ise, insan gelişim sırasına göre en yeni katmanmış. Akıl, mantık, sağduyu ve kültür merkezi. Beynimizin en ön tarafında bulunuyor. Anlımıza yakın. Bebeklerin beyin gelişim sıralarında da en önce sürüngen beyin sonra limbik, sonra da korteks beyin tamamlanıyormuş. İnsanları diğer canlılardan ayıran esas bölüm de burası. Bilinçli ve entelektüel bütün uğraşlar, üretimler beynin bu bölümünde tasarlanıyor ve yapılıyormuş.
Benim dikkatimi çeken, sürüngen beyin, kendimizi tehlikelerden korumak için kullandığımız faydalı bir bölüm olsa da, daha çok bu bölümle meşgul olduğumuzda, limbik alan ve korteks bloke oluyor. Çevremize korku, şiddet yayıyoruz, kendimize de etrafımızdaki insanlara da hayatı zehir ediyoruz.
Müslüman toplumların günümüzdeki haline bakınca şöyle bir genelleme yapmak geliyor içimden: En çok sürüngen bölümde yaşıyoruz, limbik bölümü sık sık ziyaret ediyor, kortekse ise bakıp geçiyoruz.