Sokaktaki insanların en çok birbirine sorduğu konu şu;

“FETÖ ikinci kalkışmayı yapar mı”?

“FETÖ İktidara karşı yeni bir hamle geliştirir mi”?

Bu soruları son günlerde sıkça duyar olduk.

Hükümetin bazı üyeleri “o defter kapandı” diyor.

Çünkü FETÖ’cular artık kılını kıpırdatamaz hale geldiği görüşü yaygın.

Ancak hükümetin resmi politikası hiç de öyle değil.

İkinci darbe tehlikesi sürekli gündemde canlı tutulmak isteniyor.

Bu durum stratejik bir karar olarak algılanıyor.

Darbe tehlikesini canlı tutmak iktidarın kendi seçmenini konsalite etmeye yaradı.

Bir de piyasalara göz atalım;

Esnafın durumu öyle söylendiği gibi aman aman çok  iyi değil.

Siftahsız işini kapatanlar artıyor.

Maliyetler önemli ölçüde arttı.

Sonuçta kimse ürettiği ürünü dolar üzerinden satmıyor.

Ancak alışlar dolar üzerinden yapılıyor.

Anlayacağınız, alış dolar üzerinden satış TL üzerinden yapılıyor.

Dolar üç lirayı geçti.

Diyeceksiniz bunlar ölçü değil.

Ortada bir gerçek var.

Siyasi iktidar memleketi ohal üzerinden yönetmeye kararlı görünüyor.

Hergün yeni bir gelişmeyle güne başlıyoruz.

Öğretmen alımlarında yaşanan tartışmalar herkesi tedirgin etmiş durumda.

Polise yapılan yeni operasyon kapsamında görevinden el çektirilen polis sayısı artıyor.

Hakim ve bazı savcıların yapmış olduğu itiraflar geldiğimiz noktayı anlatır nitelikte.

Peki bu durumda olan başka cemaatlere mensup yargıçlar olup olmadığı bilinmiyor.

Görevine son verilen bu hakimler binlerce karara imza attı.

Bu sebeple FETÖ’cü olarak nitelenen hakim ve savcıların aldığı bütün kararlar şaibeli duruma geldi.

En son anlatılanlara göre Fettullah Gülen darbe girişiminden kısa bir süre önce kendi müridi olan bir hakim tarafından mehdi ilan edilmiş.

Yok artık daha neler demeyin yıllar önce Aczmendi Şeyhi ile genç bir kızın gönül ilişkileri ortalığa dökülünce o zaman da ismi açıklanmayan üst düzey yönetici şeyhinin kirli çoraplarını arabasının aynasına astığı iddia edilmişti.

Anlayacağınız aradan geçen onca zamana rağmen hiç birşey değişmiş değil.

Bu yaşananlar da tesadüf olmasa gerek...