Seçimlere kısa bir süre kaldı.

Ülkemizin ve bölgemizin siyasi yapısı hayli parçalandı.

Bu siyasi yapının tek bir tarafı yok, tarafları var.

Görünürde her parti birbiriyle kıyasıya yarışıyor.

Şimdi iki parti yarışıyor dersek eksik olur.

Ortada 4 veya çok sayıda parti birbiri ile kıyasıya yarış içerisinde.

Hangi parti  hangi düşünceye daha yakın.

AKP 13 yıldır merkez sağın oyunu aldı.

Ancak merkez sağ gibi davranmadı.

Bir tarafı muhafazakar oldu diğer taraftan islamcı uygulamaları katıksız bir şekilde savundu.

Seçim zamanı gelince milliyetçi söylemleri ön plana çıkarttı.

Hangisi daha fazla prim yapıyorsa onun arkasında yer aldı.

Siyasi yelpazenin diğer tarafında ortanın solu veya sosyal demokrat bir parti var.

Hatta zaman zaman merkez sağı içerisinde barındırmak için hayli uğraş sarf etti denebilir.

Hakkını teslim edelim, CHP ise toplumun özgürlükçü tüm kesimlerine kucak açtı.

Diğer bir tarafta MHP geleneksel milliyetçi oyları temsil ederken laiklere ve merkez sağa önemli ölçüde yakın duruyor.

Gelelim HDP’nin durumuna; geçmişte sadece kürtlerin oylarıyla yetindi kürt partisi görüntüsü belli bir yerde tıkandı.

Bu yüzden Türkiye Partisi olma yolunda önemli adım attılar.

Geçmişte ayrı yaşamaktan, bağımsız olmaktan söz ederken birlikte yaşama iradelerini yüksek sesle dile getirir  duruma geldiler.

Öyle ki türk solunun bir bölümü ile seçim ittifakı kurmayı başardılar.

Bu durum AKP’ye giden kürt oylarını HDP’ye tekrar getirmek için zemin hazırladı.

Geriye milli görüş hareketi kaldı.

Türk Siyasi tarihine damga vurmuş, iktidar olmuş pek çok zaman kilit parti yada anahtar rolü üstlenmiş.

Milli görüş kadroları ısrarla mücadele geleneklerini sürdürmeye kararlı gözüküyor.

Büyük Birlik Partisi ile Saadet Partisinin kurmuş olduğu ittifak AKP’den hatırı sayılır oyuna talip..

Bu durum AKP’nin oy potansiyelini oldukça etkileyecek gibi gözüküyor.

Dahası var, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları vatandaşın kafasını hayli karıştırmış.

Ayrıca Gezi eylemleri gibi toplumsal hareketlerin sokağa inmesi Ak Partinin karizmasını önemli ölçüde çizdi.

Bana sanki bu kez durum değişecek gibi geliyor.

Şunun şurasında 7 Haziran’a az bir süre kaldı, bekleyip göreceğiz...!