Hukuk devleti olmaktan uzaklaşmanın her zaman ağır bedelleri olmuştur.

Yakın geçmişte bunun çok sayıda örneği yaşandı.

Umarım bu taciz olayı son olur...!

Bir süre önce İstanbul’da İETT otobüsünde şort giyen kadının kıyafetinden dolayı genç bir kadın hatırlayacağınız gibi saldırıya uğramıştı.

Saldırgan kısa süreliğine gözaltına alındı ve serbest bırakılmıştı.

Toplumdan gelen baskılar sonucu aynı kişi tekrar gözaltına alındı ve tutuklanmıştı.

Yine yakın bir zamanda Kartal-Maltepe arasında bir minübüste genç bir kıza yine şort giydiği için saldırıda bulunulmuştu.

Saldırganların ortak özelliği birbirine benzer açıklamalar yapmış olmalarıdır.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Şimdiye kadar yapılan taciz amaçlı saldırıları “sokaktaki kendini bilmez saldırganlar yapıyordu” denilerek geçiştirilmişti.

Bu kez yine İstanbul’un Şişli ilçesinde bir mahalle olan Maçka’da topluma açık bir parkta adının içinde güvenlik sözcüğü olan görevli tarafından genç bir kadına tacizde bulunuldu.

Her zamanki gibi gerekçeler birbirine benzer nitelikte oldu.

Giyim kuşamını beğenmediği kadınları “sizi bu parka almıyorum” diyebilecek cesareti kendinde görebilen güvenlik görevlisinin parktaki görevi kılık kıyafet denetlemek değildir heralde!

O park içerisinde insanların huzur güven içerisinde dolaşabilmelerini garanti altına almak için görevlendirilen bir “güvenlikçi.” bu gücü nereden alıyor!

Peki kıyafet polisliğini kim ekledi güvenlik görevlisinin tanımına.

Kimden aldığı güçle ve cesaretle parka gelen bir kadına “bu kıyafetle parkta dolaşma izni vermiyorum” diyerek onu parktan dışarıya çıkartmaya kalkıştı.

Üstelik “memelerini açamazsın” gibi bir ifade kullandı.

Bu durum düpedüz taciz olayıdır.

Öyle anlaşılıyor ki, geçmişte İran’da devrim muhafızları olarak bilinen pastarlar tarafından sıkça sokakta giyim kuşam yüzünden dövülen İranlı  kadın görüntülerine doğru gidiyoruz.

Eğer bu ülkenin yöneticileri bu tür taciz olaylarına karşı yeterli tepkiyi göstermezse artık kadınların tek başına sokakta dolaşmaları zorlaşacak.

Kadınların ne giyip neyi giymeyeceğini sokaktaki meczuplar karar veremez.

Bu tür saldırıda bulunan kişilere yeterli cezayı yaptırıma tabii tutulmazsa her geçen gün bu saldırılara yenisi eklenir.

Sokaktaki bu zihniyetle uğraşmak yetmiyormuş gibi bir de işini gücünü bırakmış güvenlik görevlisi ile uğraşmak oldukça sıkıcıdır.

Eğer bu tür saldırılara yeterli tepki verilmezse artık bu tür taciz olayları yaygın hale dönüşür.

Bu tür zavallıları kınamak yeterli değil.

En ağır ceza almalarını sağlayacak yasaları yürürlüğe girmesini sağlamaktır.