Aktan Uslu

Aktan Uslu

Güncel Uğraşlar: Olağanüstü Hal Balkonculuğu

Güncel Uğraşlar: Olağanüstü Hal Balkonculuğu

Ülkemizde 15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbe girişiminin ardından yaşanan malum hadiselerden ötürü çok sayıda yeni işsizimiz oldu. Bu yorumda olağanüstü hal kararları kapsamında yaşanan bu yeni işsizlik dalgasının sebeplerini sorgulamak gibi bir durum söz konusu değil. Ama yeni işsizleri kısaca tanımlamak gerekirse kendilerine olağanüstü hal işsizleri demek uygun düşer sanırım.

Peki, ülkemizde işsiz kesimi iş aramak gibi hamlelerinin yanı sıra gününü geçirmek için nelerle uğraşabilir? Çok sayıda alternatif üretmek mümkün. Bu yorumda onlardan birini, kültürümüzde önemli bir yeri olan “balkonculuk” uğraşını (Veya zaman geçirme tarzını, ne derseniz artık) enine boyuna masaya yatırmak niyetindeyim.

Balkonculuk Nedir

Bu yazıda sözü edilecek olan balkonlar bildiğiniz kanlı canlı insanlardır. Ülkemizde hayli önemli bir yeri olan bu tür balkonlar yine ülkemiz kültüründe  etkin bir yere sahip olan kahvelerde tavla, pişti, batak, elli bir, okey, üç beş sekiz gibi oyunlarla eğleşen; ikili, üçlü veya dörtlü oyun gruplarının oyunlarını kenardan izlerken çayı veya başka bir sıvıyı bedavadan tüketen ve yancı olarak da bilinen kişilerdir. Bu oyunlarda tüketilenlerin ödenme mükellefiyeti, oyunu kaybedenlere aittir. Oyunlar şayet eşli oynanıyor ise zararı eşler birlikte üstlenir. Ancak balkon diye tanımlanan kişi misafir konumunda yer aldığı, ülkemizde de misafire ikram geleneği yerleşik olduğu için içtiği çayın veya başka bir sıvının en küçük bir riskini dahi üzerinde taşımaz. O her türlü ekonomik kaygı ve riskten arınmış şekilde tüketmesine bakar.  İşsiz bir kişiyse üretimden uzak olmanın getirdiği sıkıntı ve strese yenisini eklemez.

Olağanüstü hal balkonculuğu meselesine gelince, bu; 15 Temmuz 2016  sonrasında farklı sebeplerle  işsiz kalıp boş vakitlerini kahve köşelerinde yancılık yaparak değerlendirmek durumunda kalan kişileri tanımlamak için uydurduğum bir isimdir.

Her Oyun Grubunun Bir Bütçesi Var

Konu balkonculuktan açılmışken aslında bu işin adabı üzerinde de durmak lazım. Öncelikle kahveye oyun oynamak için değil de balkon olmak için gelen kişinin mekana girdikten sonra yapması gereken oyun masalarının mevcut konumunu süzmek olmalıdır. Şöyle ki her oyun grubunun kişisel bütçelerinden esasla kaldırabileceği ölçüde bir balkon ağırlama kabiliyeti veya ekonomik gücü vardır. Ülkemizde kimi kahvelerde oynanan oyunlarda zaman zaman oyuncu sayısı kadar, hatta ondan daha fazla balkon olduğuna tanık olunmaktadır. Örneğin toplamda 18 çay içilen bir oyunda bunun 10 tanesinin balkonlar tarafından tüketilmesi şık bir durum değildir. Onun için adabını bilen bir balkon adayı oyun oynanan masalarda bir balkon daha görürse masaya oturabilir. 2 balkon görürse oyun grubundaki kişilerle olan ilişki düzeyine göre oturabilir ama 3 balkon görürse, boş haldeki son köşe gönderine yönelik bir reflekste bulunması hoş karşılanmayabilir. Bunun için gününü balkon olarak değerlendirmek isteyen kişinin iş yerine pardon mekana daha erken saatte gitmesi, diğer balkon adaylarına nazaran avantajına olacaktır.

Her Balkon Kişi Camiasına Karşı Sorumludur

Peki, oyundaki balkon kişi veya kişilerin bir oyun esnasındaki tüketimi hakkında asgari veya azami sayı nedir? Adabını bilen bir balkonun bu konuda hassas olması gereken nokta oyun oynayan kişilerin kaç adet çay veya benzeri sıvı tükettiğidir. Masaya ilk çay servisi geldiğinde çayını alan balkon şayet bu gibi konulara hassas biri ise ikinci servis geldiğinde, “Yok ben almayım” türü bir hamlede bulunmalıdır. Böylelikle balkonun tükettiği çay sayısı, oyuncunun tükettiği çay sayısının altında kalmış olacaktır. Ama kimi oyunlar esnasında balkon kişi veya kişilerin bu kültüre pek riayet etmediği, neredeyse oyuncunun tükettiği kadar tükettiği, hatta kimi yerlerde aştığına tanık olunmaktadır. Bu kişiler yancılık camiasına derin yaralar açtıklarının farkında olmalıdırlar. Her balkon kişi oyunlar esnasında yapacağı her tür tüketim ve hareketin camiasını bağladığını bilmeli ve duyarlı olmalıdır.

Bindikleri Dalı Kesen Balkoncular Var

Ülkemiz balkonculuk geleneğinde en çok tartışılan konulardan biri de balkonun oyuna karışma konumudur. Okeyde taşları dizerken seri veya erkek diye adlandırılan kombinasyonlara, hangi taşın rakibe atılacağına, rakipten atılan bir taşın alınıp alınmayacağına dair karar verecek olan merci kesinlikle oyuncunun kendisidir. Oyuncu kişi bu en demokratik hakkını kullanırken her türlü baskıdan muaf tutulmalı, alabildiğine özgür bir şekilde alacağı, atacağı veya yerden çekeceği taş konusunda hür iradesini kullanabilmelidir. Adabını bilen balkon bu gibi durumlarda asla fikir, tez yürütmemelidir. Bu tür baskılara özellikle tavla oyunlarında çokça tanık olunmaktadır. Hatta tavla oyununda sadece masadaki balkon kişinin değil civardan gelip geçici olan, masadan herhangi bir şey tüketmeyen kişilerin de müdahil olduğuna sıklıkla tanık olmaktayız ki aslında bu gibi girişimlerde bulunanlar bindiği dalı kesmektedir. Balkonluk geleneği bu tür sorumsuz kişilerden ötürü yok olup gitme tehdit ve tehlikesi ile de karşı karşıya kalabilir.

Çok Doğru Oynadın Abi

Balkonluk geleneğinde bir diğer önemli husus balkon kişinin kimi kişisel yetenekleridir. İyi bir balkon gerektiği durumlarda psikolog, dert babası, doğum kontrol uzmanı vs. olabilmelidir. Bu mevzuyu bir örnekleme üzerinden açmak gerekirse dört kişiyle oynanan bir okey masasında yer edinen bir balkon kişi, iki oyuncunun ıstakasını rahatlıkla görebilmekte ve süzebilmektedir. Bu tür durumlarda balkon kişinin göz kapsama alanı içindeki oyunculardan biri veya bir diğeri ya da her ikisi birden oyun esnasındaki her hamlesini gerekçeleriyle birlikte balkon kişi ile paylaşıp o hamleyi niçin öyle yaptığına dair açıklamada bulunabilmektedir. Bu gibi durumlarda balkon kişiye düşen oyuncu kişiyi, “İyi yaptın…” veya benzeri cümlelerle onaylamaktır. “Ben olsam şöyle böyle yapardım…”, “Şimdi o taşa yattın ama onun biri çıkmıştı zaten…” türü tavır ve yaklaşımlar balkon kişiye düşmez.

Olması Gereken Yancı Tipi

Oyun masasındaki oyuncu kişiler oyunun sonlarına doğru, oyunun kendilerine kalma riskinin arttığı zaman dilimlerinde agresif bir tutuma bürünebilirler. Örneğin bozdukları bir ikili gruba yarayacak bir taşı rakipleri attığında veya yerden çektiklerinde, olası bir peri kaçırmanın getirdiği sinirle ilgili okey taşına sözlü cinsel tacizde bulunabilirler. İyi bir balkon bu gibi durumlarda da görevinin başında olmalı, oyuncunun sözlü cinsel tacizde bulunduğu taşa kendisi de gerekirse aynı tavrı göstermelidir. Bu oyuncunun derin acısının paylaşılması demektir ki balkon kişi de sadece iyi gün değil kötü gün dostu olduğunu da sergilemiş, iki üst paragrafta sözü geçen sorumsuz yancının balkonculuk kültürüne verdiği zararı biraz olsun telafi etmiş olacaktır.

TÜİK Bu Kültürü Tanımalı

Ülkemiz geleneğinde önemli bir yeri olan ancak çok fazla konusu edilmeyen balkonluk kültürü üzerine bir nevi tez hazırlamaya çalıştım.  Kültürümüzün yerleşik göreneklerinden biri üzerine biraz fikir verebildiysem kendimi mesut ve bahtiyar hissedeceğim. Bu vesileyle kendim dahil olmak üzere yerleşik balkonluk kültürünün içinde yeni yer edinen her olağanüstü hal balkonuna hayırlı bir av mevsimi diliyor, kısa adı TÜİK olan Türkiye İstatistik Kurumu’nu balkonluk kültürünü tanımaya, her ay düzenli olarak ülkemizdeki balkon oranlarını açıklamaya davet ediyorum.

 

(07 Ağustos 2016… www.binkelam.com)

Bu yazı toplam 1468 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi