Bir süreden beri sabahları erken saatte kalkıyorum, erken dediysem saat 03:00 - 04:00 saatlerinde değil tabi.

Muhtemelen 05:00’de kalkıyorum, hazırlıklarımı tamamlıyorum 06:00’da yürüyüş yapmak için sokaklara düşüyorum.

Her sabah değişik sokak ve caddelerden yürüyerek çevreyi sakin kafayla görme imkanım oluyor.

Ayrıca sağlıklı olmayı amaçlıyorum.

Hemen hemen hergün 1 saate yakın yürüyüş yapıyorum, onunla da yetinmiyorum yarım saate yakın bir sürede eski öğretmenevinin bulunduğu parkta gazetemiz köşe yazarı Tuncer Altunbulak ile birlikte spor yapıyoruz.

Diyeceksiniz sizin yapmış olduğunuz spor bu kadar önemli mi?

Tabi ki  önemli değil.

Hatta konu bizim yapmış olduğumuz sabah yürüyüşü hiç değil.

Adettendir önemli konulara başlangıç yapmadan önce insan bir giriş yapma ihtiyacı duyar.

Bende esas konuya gelmek için böyle bir başlangıç yapma gereği duydum.

Sabahın erken saatlerinde sokaklar ve caddeler oldukça sessiz ve sakin oluyor.

İnsan çevreyi, yürüdüğü sokakları dikkatle izliyor.

Bizim insanlarımız yaşadıkları şehre fazla birşey katmıyor.

Temizlik kültürümüz çok yetersiz.

Sokakları, parkları adeta çöplük gibi kullanıyoruz.

Her adım başı çöp kutusu yerleştirilmiş.

Çoğunluk çöpünü sokağa gelişigüzel bırakıyor.

Bir sonraki gün oraya gelmeyecekmiş gibi kirleterek bırakıp gidiyoruz.

Tabiki bununla bile yetinilmiyor.

Pek çok işyerinin önü yayaların yürüdüğü yolları esnaf kendi deposu gibi kullanıyor.

En fazla dikkatimi çeken bir başka konu spor yapmış olduğumuz park her sabah pırıl pırıl temizleniyor.

Bir sonraki sabah parka gittiğimizde pislikten, kirlilikten masalara yaklaşmak ne mümkün.

Hayvanlar bile pisliğini gizlemek için toprağı kazıyor, ihtiyacını gördükten sonra üzerini kapatıyor.

Medeni toplumlar sokaklarını evleri gibi temiz tutmayı özen gösterir.

Anlaşılan bizim okullarımızda okutulan ahlak derslerinin hiç bir karşılığı yok...!

Geçtiğimiz pazartesi günü gün ortası Medicalpark Hastanesi’nin acil giriş bölümünün karşısında meslek lisesinin duvarına genç bir delikanlı çiş yapıyor.

Çevreden insanlar geçiyor hiç kimseyi umursadığı yok.

Benimde aksiliğim tuttu, “ulan burası tuvalet mi”diyerek tepki gösterdim.

Döndü bana doğru umursamaz bir tavırla “sana ne burası senin tapulu yerin mi ?” demez mi...

Sözün bittiği yer bu tür durumlar olduğu kanaatine vardım.

Eğitemediğimiz bir toplumla karşı karşıyayız.

Ne demişler kork korkmazdan, utan utanmazdan...!