GENÇLER UMUDU KESMİŞ!
Uzunca bir süredir yaşatılan ekonomik krizin olumsuz etkilerini hayatın her mecrasında hep birlikte yaşıyoruz, hissediyoruz.
Yaş grubu ayrımsız hiç kimsenin geleceğe dair umudu, planı pek yok.
Günlük yaşıyoruz.
Hatta anlık!
Zira yarın ne olacağına dair pozitif bir şey yok.
Neredeyse ücretli çalışan yediden yetmişe aybaşını nasıl getireceğini kara kara düşünüyor.
Kaymak tabaka ve onların yakınları, çocukları hariç!
Sırtlarını dayadıkları bu bozuk ve kirli sistem sayesinde servetlerine servet katıyor, cafcaflı bir yaşamın keyfini çıkarıyorlar.
Bir şekilde kaptıkları ballı ihaleler ile gösteriş içinde yaşıyorlar.
Veya siyasal iktidara yakınlıkları nedeniyle devlet kurumlarında bir takım mühim makamlara, görevlere getiriliyorlar.
Hem de hiçbir liyakatleri olmadan.
Bırakın ülke genelini yaşadığımız kent Kocaeli ve Gebze’de kimlerin iktidar sayesinde hangi koltuklarda olduğunu herkes biliyor, görüyor.
Belediyeler, devlet kurumlarında bol miktarda varlar.
Arkayı sağlama almışlar!
Fakir, fukaranın çocuğu ise onca güçlük içinde üniversite bitiriyor ne var ki Ankara’da AK Parti’de dayısı olmadığından işsiz, güçsüz dolaşıyor.
Gençler gelecekten umudu kesmiş.
Kafeye gidecek paraları yok!
Ülkemizde ‘ev genci’ diye bir kesim oluştu.
Yaşamın dışına savrulup evlerde kendilerini izole ediyorlar.
Ne yapsınlar, iş vardı da onlar mı çalışmadı…?
Bir yokluk, kötümser sarmalındalar.
Ondan dolayı bir an önce yurtdışına kapağı atıp geleceklerini kurtarmak istiyorlar.
Ancak o da pek mümkün değil.
Anımsayalım, ülkemizde 3 milyon civarında genç işsiz olduğunu bizzat TÜİK açıklamıştı.
Bu kirli düzenin sahipleri kendisi gibi düşünmeyen, yaşamayan hiç kimseye şans vermiyor.
Benden olan yaşasın öteki ölsün anlayışı hüküm sürüyor.
AK Parti iktidarının 22 yıllık dönemimde bu hep böyle oldu.
Ne var ki yok sayılanlar, ötekileştiren milyonlar artık ilk seçimi sabırsızlıkla bekliyor.
Gazeteci olarak sokakta buna şahit oluyoruz.
Sokak rahatsız, sabrı taşmış!
Vatandaş siyasal iktidara en net mesajı 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde 2. Parti olmasını sağlayarak vermişti.
Anlaşılan o ki mesaj anlaşılmamış.
Ondan dolayı hatada ısrara, benden olan, olmayan ayrımına aynen devam ediyorlar.
Oysa olması gereken devleti yönetenlerin herkese eşit ve yansız olarak hizmet ve fırsat olanağı vermesidir.
Ancak o zaman Türkiye’de hakkaniyetli bir yönetimden söz edilebilir.