Pazartesi günü Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci, Çayırova Gazetesi’ni mühürletmek için kalabalık bir zabıta ekibini Çayırova Gazetesi’ne gönderdi.

Tabii ki, baskın sadece zabıtayla sınırlı değildi.

Şevki Demirci, güvenlik önlemi almak için Kaymakamlığa yazı yazarak polis talep etmiş.

Anlaşılan Başkan Demirci her yolu zorluyor.

Zabıtanın baskın uygulamasını duyar duymaz ben de Çayırova’ya gittim.

Gördüğüm manzara karşısında şaşırdım.

Tahmini olarak 10 kişilik zabıta ekibi Çayırova Gazetesi’nin içerisinde gazetenin tahliyesi için zabıt tutuyordu.

Gazetenin içerisi ana baba günüydü.

CHP’li yöneticiler, Saadet Partililer ve çok sayıda gazeteci meslektaşımız Ercan Kurt’a destek vermek için oradaydı.

Gebze’den Murat Dağdeviren, Levent Altun, İsa Turhan, Mustafa Arslan, Türker Demirci, Murat Tosunoğlu ve ismini yazamadığım diğer meslektaşlarım vardı.

Çayırova’dan sadece Pusula gazetesi sahibi Coşkun Korhan gelmişti.

Zabıta ısrarlı bir şekilde gazetenin tahliye edilmesini istiyordu.

Anlaşılan Başkanın talimatı kesindi.

Bir işyerinin ruhsatı olmayabilir.

Belediyenin görevi o işyerini ruhsatlandırmaktır.

Çayırova Gazetesi ruhsat için belediyeye başvurusunu yapmıştı.

Başvuru dilekçesini zabıtaya gösteriyor, buna rağmen zabıta ısrarlı bir şekilde tutanak tuttu.

Ercan Kurt’un tutanağı imzalaması istendi.

Tabii ki bu duruma meslektaşlarımız tepki gösterdi.

Çayırova gazetesini belediye başkanı kapatamaz.

Eğer ortada bir suç varsa bunun kararını bağımsız mahkemeler verir.

Hiç kimse yasaların üzerinde değildir.

Şevki Demirci kendisine yönelik yapılan yayınlardan rahatsızlık duyuyorsa gitsin dava açsın.

Devletin kolluk güçlerini kendi özel işleriyle meşgul etmesin.

Bir eleştiri de kendi meslektaşlarına sahip çıkmayan gazetecilere yapmak istiyorum.

Muhalif bir gazetenin kapanmasına sevinmeyin, sizlerin varoluş nedeni muhalif gazetecilerdir.

Gün gelir aynı duruma sizler de düşersiniz.

O zaman size de kimse sahip çıkmaz.