Eski Mısır’da insanların ortalama yaşam süresi 25-30 arasındaydı.

40 yaşını gören pek yoktu.

Firavun’un piramitlerinin inşaatlarında ve saraylarında karnını doyurmak ve tahıldan cüzi miktarda pay alarak köle gibi çalışıyorlardı.

Mesela dünyanın 7 harikasından birisi olarak gösterilen Keops piramidinin (MÖ 2551-2560) inşasında kullanılan 3 milyon kayanın her birinin kütlesi 2,5 ton ağırlığında olduğu ve binlerce insanın çalıştığı biliniyor.

Bilim adamlarının araştırma sonuçlarına göre spiral bir rampadan çıkarılan taş bloklar üst üste konuyordu. Rampa işçiler tarafından çamurla kaplanıyor, sulanıyor ve taş bloklar itilerek kaydırılabiliyordu. Başka varsayıma göre taş bloklar dev manivelalarla kaldırılarak diziliyordu.

500 mil öteden getirilerek piramit inşaatında kullanılan granit taşların ağırlıkları tekil ağırlığı 25-80 ton arasında değişiyordu.

Her gün 800 taşın yerleştirildiği büyük piramidin yapımının 20 yılı aşkın sürede tamamlandığı varsayılıyor.

Tamamen beden ve kas gücüne dayalı bu inşaat ve yapım çalışmalarında acı, kan ve göz yaşı vardı.

Firavun ve ailesinin gösterişli saraylarda yaşaması, ölümünden sonra devasa bu yapıdaki mezarda öteki yaşama hazırlanması adına binlerce insan köle gibi çalışıyor ve yaşıyordu.

İnsanlar inşaatlarda tonlarca taş blokların, sütunların altında kalıp ölüyordu.

Kimileri ise kolunu bacağını kaybedip sakat kalıyordu.

Firavun için karın tokluğuna çalıştırılanlar yetersiz beslenme ve salgın hastalıklar nedeniyle yaşamlarını yitiriyordu.

Yeni doğan çocukların büyük bölümü 5 yaşını dahi göremeden ölüyordu.

Derme çatma barakalarda ailecek aç sefil yaşayan, temel gıdaları tahıl olan insanlar istisnalar hariç 40 yaşını hiçbir zamana göremedi.

Dünyanın 7 harikasından birisi Keops piramidi binlerce insanın ölümü ve acıları üzerinde yükseldi.

3 bin yıl sonra insanlar hala günümüzün firavunları ve aileleri için sarayların inşasında, onların bolluk ve şatafat içinde yaşaması adına karın tokluğuna çalışıyor.

Bilim ve teknolojinin olağanüstü evreye ulaştığı günümüzde insanların yaşam süresi eski Mısır’da yaşayanlara göre çok daha uzun.

Ne var ki bugünün insanı gelir dağılımındaki adaletsizliği, açlığı, yokluğu Firavunlar dönemimdeki insanlar kadar hissediyor.

Sadece koşullar değişti fakat anlayış aynı!

Yerküre asırlar boyu krallar, padişahlar ve diktatörlerin iktidarları döneminde kan ve göz yaşına bulandı.

Her şey küçük bir azınlığın mutlu mesut yaşaması içindi!

Çağlar değişiyor, insanlar, mevsimler değişiyor ancak Firavun zihniyeti değişmiyor.