2008’de başlayan 3 yıllık ön inceleme sürecinin sonunda yani 2011 yılında resmi ilan alma hakkı kazandı Evrensel Gazetesi. O tarihten 2019’a kadar BİK (Basın İlan Kurumu) tarafından iki yılda bir denetlendi. 2019’un ikinci yarısından itibarense, BİK’ten çok sayıda ihtarname, ilan kesme cezası gelmeye başladı. 18 Eylül 2019’a gelindiğinde ise BİK, gazetenin ilanlarını durdurdu.

BİK’inEvrensel’e uyguladığı ilan durdurma cezalarının gerekçelerinden biri, okur dayanışmasıydı. Bayileri denetleyen BİK yetkilileri, Evrensel’le dayanışma için birden fazla gazete alan okurları “tespit edip” neden fazla gazete aldıklarını sorguladı. “Toplu alımlar yapıldığı” gerekçesiyle Evrensel’e ilan durdurma cezası verildi. BİK’in ilan durdurma kararlarına ve cezalara karşı Evrensel okurlarının dayanışma amacıyla aldığı fazla gazeteler bile ilan durdurmaya gerekçe yapıldı. Gazetenin yaptığı itiraz başvuruları ise BİK tarafından reddedildi.

BİK’in Evrensel’e yönelik resmi ilan verme sürecinin yeniden başlatması için gazeteyi denetime gelmesi ve gerekli inceleme sürecini tamamlaması gerekiyordu. 2020 yılında pandemi nedeniyle yapılamayan denetim, “salgın mücbir sebep” gerekçesiyle sürekli ertelendi. Dahası, salgın koşullarında basını desteklemek için gazetelerin tirajları resmi ilan açısından dikkate alınmazken salgın dönemi için getirilen bu muafiyet Evrensel’e tanınmadı. Salgın ve mücbir koşullar Evrensel’e gelince yok sayılıyor, Evrensel’e ambargo uygulamakta ısrar ediliyordu. 

Basın İlan Kurumu, TMMOB, TTB gibi meslek odalarının genel kurul ilanlarını resmi ilan statüsünde değerlendirerek bu ilanları Evrensel Gazetesinin almasını da engelledi. Ayrıca Evrensel’e ilan vermek isteyen kurumlar BİK'e ulaşınca ya da BİK’in internet sitesine girince gazeteyi “ilan verilemez” kategorisinde gördü.

BİK’inEvrensel’e yönelik cezalandırma politikası, ilan vermemekle sınırlı kalmadı. İlan durdurma kararına ek olarak BİK, Evrensel’e ilan kesme cezası da verdi. Bu, Evrensel’in ilan ve reklam durdurma cezası bugün kaldırılsa bile yüzlerce gün ilan alamayacağı anlamına geliyor.

BİK geçtiğimiz günlerde haksız bir karara daha imza attı ve Evrensel Gazetesinin 3 yıldır askıya alınan resmi ilan alma hakkını tümüyle iptal etti. Resmi ilan hakkının iptal edilmesine ülkenin her yerinde tepkiler gösterilirken Gebze'de bir araya gelen Evrensel Gazetesi dostları, dayanışmaya vurgu yaparak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Kent meydanın da yapılan açıklamaya CHP, HDP, Emek Partisi, Sol Parti, TİP, TKP, TMMOB, Eğitim Sen ve Ardahan Çamlıçatak Köyü Derneği üye ve yöneticileri katıldı. Bazı kurum temsilcileri de söz alarak Evrensel ile dayanışma duygularını paylaştı.

***

Basın açıklaması sonrası aklıma bazı sorular geldi. Dayanışmanın sözlü olarak ifade edilmesi önemliydi. Ama bunun bir pratiğe dökülmesi çok daha değerli değil miydi? O gün basın açıklamasında söz alan kurumların binalarına günlük Evrensel gazetesi giriyor mu? Girmiyor ise bugünden sonra girecek mi? Basın açıklamasına katılıp ‘’Evrensel susmaz’’ diyen dostlarımız her gün evrensel gazetesi alıyor mu? Almıyor ise bugünden sonra alacaklar mı? yada bayii’ye gidip gazete alamıyorlarsa e-gazete abonesi mi? Değilse bundan sonra olacaklar mı? Bunları düşündüm çünkü gerçek dayanışma benim için bunlardan biriydi.

Evrensel gazetesi yıllarca işçilerin, emekçilerin habercisi oldu. Halkın duyurulmayan taleplerini, sesi cılız grev ve direnişleri sayfalarında yazdı, manşetlerine taşıdı. Ama böyle zor ve önemli bir günde kentteki sendika yöneticileri ya da grevde ki işçilerden bazıları Evrensel Gazetesi için gerçekleşen dayanışma etkinliğine katılmıyorsa, şubelerine, iş yeri temsilciklerine yada evlerine Evrensel gazetesini almıyorsa uzaktan yada sözle ifade edilmiş dayanışma duygularının çok bir değeri kalmıyor.

Bugüne kadar mütevazı rakamlarda olsa Evrensel’in en büyük gücü, okurlarının ve halkın haber alma hakkına sahip çıkan kurumların dayanışması oldu. Gazete bu dayanışmanın önümüzdeki günlerde de artarak devam etmesini istiyor. Ve basın özgürlüğüne sahip çıkan bütün okurları ve kurumları dayanışmayı büyütmeye çağırıyor.

Yazımı kette ki emekten yana kurumlara ve kişilere seslenerek bitirmek istiyorum. Her direnişinizde, hak alma mücadelenizde yada grevinizde sesinizi daha fazla kişiye ulaştıran,   taleplerinize sahip çıkan bu kıymetli gazeteye şimdi de sizin sahip çıkmanız gerekiyor. Ve iş yalnızca yandaş basına sayıp sövmekle, kızıp gürlemekle bitmiyor. Esas iş yoldaş basına sahip çıkmaktan geçiyor. Abone olun, okuyun, okutun.