Deprem değil, bina öldürür
Başlıktaki ifadeyi hemen herkes çok iyi biliyor. Ama herkes gerekeni yapıyor mu belli değil.
'Yapıyor' demek olanaksız...
Eğitim de, bu aymazlıktan payını alıyor.
Nasıl yani ?
Bu şekilde soranlar olduğunu çok iyi biliyorum. İşte, bu sorunun tatmin edici yanıtını ararken, TBMM'de iktidar bloku milletvekillerinin oylarıyla reddedilen bir önergenin içeriği dikkatimi çekti.
Önergeyi verenler HDP milletvekilleri Garo Paylan, Necdet İpekyüz ve Erol Katırcıoğlu. Önergenin konusu, okulların depreme dayanıklı hale getirilmesi için MEB’in yatırım bütçesinin artırılması.
Önerge, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı’na sunuluyor ve komisyonun AKP-MHP üyelerinin ret oyu ile geri çevriliyor.
Niye acaba ?
Okulların deprem güvenliğinin sağlanması için MEB bütçesinin 10 milyar TL artırılması kötü mü ?
Okulların, gerek depreme güvenli hale getirilmesi için gerekse çocukların daha iyi şartlarda eğitim alabilmesi yatırım bütçenizin artırılması kötü mü ?
200 bin öğretmenin atanabilmesi için MEB’e 20 milyar TL kaynak verilmesi olanaksız mı ?
Önergenin içeriğinde bugün için en aktüel olanı okulların depreme dayanıklı fiziki yapıya sahip hale getirilmesi.
Bunun nesi kötü ? Niye reddedilir ?
Çocuklarımızın daha güvenli binalarda eğitim görmesini kim neden reddeder ?
Bu red kararının akıl ve mantıkla izah edilir yanı var mı ?
Yoksa red gerekçesi, önergenin HEP milletvekilleri tarafından verilmiş olması mıdır?
Bu red kararının altında "bütçe artırılacaksa bunu biz önerir ve propagandasını da biz yaparız" kıskançlığı mı yatıyor ne...
Bu yaklaşım, ünlü bir siyasetçinin yıllar önce halkla dalga geçercesine söylediği, "ülkeye komünizm gelecekse, onu da biz getiririz" ifadesinin devamından başka bir şey değil.
Sanki ellerinden tutan var. Yapın kardeşim yapın da çocuklar daha güvenli okullarda eğitim alsın.
Yalnız, lütfen bir sonraki depremi beklemeyin...
Bu yazı toplam 25910 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.