‘’EKSİK ŞİİR’’
Farklılıkları zenginlik olarak kabul etseydik, yüz parçalık bir pazılın bir parçası olarak görebilseydik birbirimizi yeryüzü çok daha güzel olabilirdi. Fakat her şey zehir zıkkım şimdi... Oysa farklı yüreklerde aynı aşkları yaşadık. Farklı coğrafyalarda benzer acılarla sınandık. Aynı çiçeğin yapraklarıyla sevilip sevilmediğimizi test ettik. Ve farklı dillerde birbirine yakın şiirler yazdık, benzer şarkıları söyledik. Ne için?
İnsanlar nesiller boyu hayatı yorumlamaya çalıştı. Yazıtlar, kitabeler, duvar resimleri, basılı metinler, masallar, türküler bunun içindi. Ve bunun içindi şiirler. Bunun içindi sevgiye, sevgisizliğe, mutluluğa, acıya, sevdaya ya da kavgaya yazılmış mısralar. Az buz iş değil. Şairler de hayatı şiirlerle yorumladılar.
Hayatı şiirlerle yorumlayanlardan biri de O... Yaşadıklarını, mutluluklarını, hüzünlerini, dertlerini, sevinçlerini, sevgilerini, hayal kırıklıklarını kâğıda dökenlerden biri. Ve O bizden biri. Bu kentten. Bu sokaklardan. Bu caddelerden biri…
Adı Ayşe Altan. Uzun yıllar kentimiz de gazetecilik yapmış biri. Hala devam ediyor karalamaya. . Fakat belli ki, haberlerin ciddiliğinden, sevimsizliğinden kendini şiire vermiş. Şiir yazarak çıkıyor karanlıktan. Şiir yazarak varıyor aydınlığa. Şiir yazınca mutlu oluyor. Şiir yazınca dinlenmiş hissediyor kendini.
Yazmayı, üretmeyi çok seviyor. Kalemi kâğıdı ilk eline aldığı zamandan bu yana yazmaya çalışıyor. Yazmak onun için kimi zaman fırtınalı, kimi zaman dingin bir deniz. .. Şiiri bazen yüreğini teslim ettiği kapısı kırılmış bir anahtara benzetiyor.
Geçtiğimiz günlerde ‘’Sokak Kitapları Yayınları’’ tarafından ‘’Eksik Şiir’’ adlı yeni şiir kitabı yayınlandı. Ve kitabını umutsuz bir umudun ardına düşenleri, emanet mutluluklarda ‘’eksik’’ bırakanlara…’’ adadı. İlk okuyanlardan biride ben oldum ve bu yazıyı yazmaya karar verdim. Ayşe Altan ‘’Eksik Şiir’’in de aşkı tanımlıyor bize. İçinde taşıdığı. İnsanlığın sevilmeye olan özlemini dile getiriyor dizelerinde. Kavuşamamanın yakıcılığını hissettiriyor ve mutluluğa olan özlemi, hasreti dile getiriyor kalemiyle.
Yazıyı çok uzatmıyor, Ayşe Altan’ın 29 Ekim de BİLKAR’da imza günü olacağının müjdesini verip sözü onun bir şiirine bırakıyorum. Yolu açık olsun.
‘’az varmış/çok yokmuş/az olduğu günler çok/çok olduğu günler yokmuş/aşk mevsiminde bağlar bozulmuş/aşk mevsiminde şiirler susmuş/sevdaya düşenin ağzında bir karanfil izi omzunda bir ünlem solmuş/günler sararmış geceler zormuş/ zor gecelerde söylenen her söz / sokak aralarında okunmuş’’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.