Cengiz Akgün

Cengiz Akgün

DEMOKRASİ SINAVI!

DEMOKRASİ SINAVI!

Ağır yaşam koşulları, ekonomik kriz, bilinmezlik içinde ki ülkemizde birde ‘kayyum’ problemini yaşıyoruz.

Geçinmekte zorlanan, eve nasıl ekmek götüreceğim kaygısı yaşayan, yarını konusunda endişeli olan halkın gerçek sorunları bir takım yapay gündemlerle geri plana atılıyor.

Kayyum uygulaması gibi.

Halkın oylarıyla seçilen belediye başkanları görevden alınıyor yerine vali veya kaymakamlar atanıyor.

Böylece demokrasinin gereği olan halk iradesi ve tercihi alenen yok sayılmış oluyor.

Şayet başkanlar görevden alınıyorsa belediye meclisleri kendi içinde başkan vekilini seçebilirdi.

Öyle yapmadılar.

Enteresan şeylere tanıklık ediyoruz.

2000 yılında Gebze Belediye Başkanı Ahmet Penbegüllü’nün gözaltına alınması ve sonrasında görevden el çektirilmesi olayını anımsadım…

Hakkındaki çeşitli suçlamalar nedeniyle görevden alınan Ahmet Penbegüllü’ün yerine belediye meclisi seçim yaparak Hüseyin Öztürk görevlendirilmişti.

Doğru ve demokratik olanı yapılmıştı.

Şimdilerde beğenmedikleri eski Türkiye’de demokrasi, hukuk ve halk iradesi daha ön plandaydı.

Kanıtlanmış belge ve bilgilerle suçu hukuk yoluyla ispat edilmiş birisi varsa gereken cezayı almasına zaten kimse itiraz etmez.

İtiraz halkın iradesi ve demokratik tercihlerine hukuk dışı yollarla, iddialarla el konulmasıdır.

Herkesin ortak sorusu, madem bu başkanların suçu varsa temiz kağıdı neden verildi, YSK neden seçime katılmalarına ses çıkarmadı?

Yoksa bugünler için planlanmış bir senaryonun gereği miydi tüm bunlar?

Türkiye bu anlayışla asla düzlüğe çıkamaz.

Gelişmiş ve büyük ülkelerde ‘kayyum’ uygulaması diye bir şey yoktur.

Ben şahsen duymadım.

Mesela Paris Belediye Başkanının yerine kayyum atandı diye bir şey duydunuz mu?

Nedeni şu ki orada demokrasi, hukuk, adalet göstermelik değildir.

Toplum çıkarları, özgürlüğü ve gönenci için yasalar, hukuk işler.

BU ülkelerde belirleyici olan demokrasidir!

Dünya, Türkiye’de ki olup bitenleri elbette dikkatle izliyor.

Demokrasinin kâğıt üzerinde olduğu bir ülkeye yatırımcı gelmez, olanlar ise yatırımlarına son verip gider.

Bu yaşananlar ülkemizin ekonomisine de çok büyük zarar veriyor.

Demokrasi ve hukukun olmadığı yerde huzur ve barış olmaz.

Kaos, kargaşa ve istikrarsızlık olur.

Türkiye toplum demokrasinin yanında yer alıp veya almamak gibi bir sınavdan geçiyor.

Yasalar içinde antidemokratik uygulamalara ses çıkarmak demokrasiyi savunmanın gereğidir.

Söz konu olan ülkemizin geleceğidir.

Umarım ülkemiz gerçek demokrasi, hukukun, barış ve kardeşliğin yaşandığı güzel günlere tez zamanda ulaşır.

Umudumuz ve beklentimiz bu yönde.

Bu yazı toplam 949 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Akgün Arşivi