Bu yazı yayımlandığı sırada Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta seçim yapılmasına ilişkin açıklamasını yapmış, Türkiye seçim ortamına resmen girmiş olacak.

Şüphesiz çok olağanüstü bir gelişme olmasa.

Seçimler iktidar kadar muhalefet açısında da çok büyük önem değişiyor.

Yapılan anketler, kamuoyu araştırmalarının verilerine göre muhalefet ortaklaşa olarak yani ittifak halinde seçime gireceği için  bu kez seçimi alabilecek bir düzeye gelmiş durumda.

Tabi muhalefetin büyük partisi CHP’de kayda değer bir sürece girmiş durumda.

Eğer yarım yamalak kısa süreli iktidar ortaklıklarını saymazsak CHP 70 yılı aşkın bir zamandır muhalefet partisi konumunda.

Belki de dünyada bu kadar uzun dönem muhalefet ve özellikle ana muhalefet olarak yer almış başka bir siyasal parti yoktur.

Şimdi artık iktidar olmak için CHP’nin zamanı gelmiş gibi görünüyor.

Ancak bu o kadarda kolay değil.

Partinin il ve ilçe örgütleri adeta bir makinanın dişlisi gibi tıkır, tıkır çalışmalıdır.

Her şeyden çok daha önemlisi kazanmaya inanmışlık, partiye adanmışlık gerekiyor.

Geçtiğimiz pazartesi günü Ankara’da CHP genel merkezi önünde Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını beklerken birçok partili ile görüştük.

İzlenimim o ki partinin tüm üyeleri artık seçimi kazanacaklarına,  Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı, CHP’nin birinci parti olacağına yüzde yüz inanmış durumdalar.

Parti tabanındaki bu yüksek sinerji parti yönetimine de yansımış.

Tabi her dönemin kimi omurgasızları ve fırıldakları da zemin değiştirmek için havayı yokluyor.

Eğer yüzde 100 CHP’nin seçimi kazanacağına inansalar bir dakika beklemeden iktidar partisinden sıvışacaklar.

Midyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak istemediklerinden gelişmeleri dikkatle takip ediyorlar.

İnce eleyip sık dokuyorlar!

Maddiyat, güç, makam, mevki nerede bunlar orada!

CHP için büyük tehlike budur.

Düşünün yıllardır bir takım maddi veya farklı çıkarlar adına CHP’ye saydıran, her fırsatta takoz olan omurgasız tayfası karakterleri gereği parti içine sızmaya çalışacak.

Yerel ölçekte de durum böyledir.

Bakıyorum düne kadar iktidar partisinin adeta borazanı olup, iş, ihale kovalayanlar şimdi ufak, ufak yelkenleri indirmiş ve CHP güzellemesi yapıyor.

Konuştuğum birçok partilide diyor ki, “CHP iktidar olursa bunlar köşe başını tutar, bizim gibi yıllardır partiye çalışmış, her zaman destek olmuş, her seçimde çıkarsız, koşulsuz olarak oyunu vermiş partililer ise kenarda, kıyıda bırakılır.  Hatta parti kapasından bile içeriye alınmayız..”.

Partililerin bir kısmında endişeler böyle.

Umarım CHP’nin il ve ilçe yöneticileri ‘omurgasız’  fırsatçı tayfasına yol vermez!

Eğer öyle bir durum olursa parti tabanı bunun hesabını onlardan sorar!