Geçtiğimiz hafta sonu yapılan CHP’nin Gebze İlçe kongresinde başkanlık için Gökhan Orhan ve Kemal Nişancı yarıştı.

Kongrede Gökhan Orhan seçimi kazandı.

Gökhan Orhan partinin gençlik kollarında yetişip gelmiş değerli bir isim.

Kemal Nişancı benim neredeyse 30 yıllık yakın arkadaşım. Gebze’ye 1995 yılında geldiği zaman ilk tanıştığı bir iki kişiden birisi benim.

Bu kongrede aday olarak kaybeden kimse yok.

Ben her iki adayı da tebrik ediyorum.

CHP kültürüne bağlı oldukları ve partiyi her şeyin üzerinde tuttukları için.

Siyasette kazanmak gibi kaybetmekte işin doğasında var.

CHP kongrelerinde kimi zaman yaşanan ufak tefek nahoş şeylerde oldu.

Her şeye karşın yine de seviyeli bir ilçe kongresi gerçekleşti.

Burada mühim olan kimin hangi adayın kazandığı değildir.

Bu kongrede CHP Gebze siyaseten ve gelecek adına kazanmış mıdır?

Birçok soru sormak mümkün.

2024 yerel seçimine yeni seçilen yönetim güçlü ve etkin olarak hazırlanabilecek mi?

Parti içinde birlik ve bütünlük sağlanabilecek mi?

Parti içi çekişmeler bir kenara alınıp tüm potansiyel enerji Gebze’de yerel seçimi kazanmak üzerine değerlendirilebilecek mi?

Eskinin birtakım yanlışlarında yine ısrar edilecek mi?

Partinin kapıları, yönetim kademeleri gençlere ve kadınlara açılacak mı?

Delege ağalığı, ayak oyunları, siyasal ve bir takım kişisel beklentilerin önüne geçilebilecek mi?

DEMOKRASİ

Bir Roma ata sözü şöyle:

"Siyaset; kuzuyu yemek için, tilkiyle plan yapıp, kurtla birlikte öldürüp, sahibiyle yas tutmaktır…"

Günümüz siyasetine tamda uygun değil mi?

Kimin eli kimin cebinde belli değil.

Bir yere seçilmek, siyaset yoluyla ekonomik olarak boyut atlamak için her yol mübah!

Dün ak dediğine bugün kara, öteki gün lacivert diyebilirsin.

O denli kıvrak ve omurgasızlığın kabul gördüğü bir alan.

Ülkemizde siyasetin bu kadar kipkirli ve ayarsız olmasının nedenlerinin başında demokrasi kültürünün bir türlü kabul görmemesidir.

Demokrasiye şeytan, gavur icadı olarak göreceksin fakat nimetlerinden sonuna kadar faydalanacaksın!

Demokrasiyi ortadan kaldırmak için yine demokrasiden yararlanacaksın.

Tam bir iki yüzlülük.

Tam bir paradoks!

Demokrasi bu ülkede neden boy atmıyor diye sormanın da aslında anlamı yok.

Demokrasi diye gelip her tarafını budayıp, kökünü kazımaya çalışan anlayıştan başkaca ne beklenir.

Bir gün ülkemizde gerçek demokrasi, siyaseti meslek olarak görmeyen, çıkar ve makam beklentisi içince olamayanlar sayesinde boy atacak.

Buna inanıyorum.