CHP, Türkiye siyasetinde çok sesli sosyal demokrat partidir.

CHP’de lidere körü körüne biat kültürü yoktur.

Sadece partinin ve Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e tam bağımlılık vardır.

Türkiye’de her şeye karşın parti içi demokrasinin en yoğun biçimde yaşandığı parti CHP’dir.

Geçen yıl tamda bu zamanlarda gerçekleşen büyük kurultayda lider değişimi yaşanmış, 11 yıl CHP genel başkanı olarak görev yapan Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kaybetmişti.

Bunun yani liderin kongrede değişmesi iktidar partisi AK Parti veya öteki sağ partilerde yaşanması mümkün değil.

Çünkü sağ partilerde lidere amasız, fakatsız tam biat, teslimiyet ve tek seslilik var!

Onlarda lider ne derse o olur!

CHP bünyesinde sadece solcular, sosyal demokratlar değil aynı zamanda milliyetçi, liberal, azda olsa muhafazakâr olanlarda var.

Elbette çok farklı siyasal unsurların bir arada olması CHP’de kimi zaman çetrefilli şeylerin yaşanmasına neden oluyor.

Kayyum olayında olduğu gibi.

CHP genel başkanı parti siyasetinin sözcüsü ve aynı zamanda temsilcisidir.

Ağzından çıkanlar sadece kendisini değil partinin tavandan tabana her üyesini, yöneticisini, milletvekilini, belediye başkanını bağlar.

Ne var ki CHP’de çok seslilik kimi zaman yaşanan çatlak sesler partiye zarar verecek şeylerin yaşanmasına neden oluyor.

CHP’de Afyon ve Bolu belediye başkanları partinin ortak görüşünü değil kendi şahsi siyasi çizgilerine göre başına buyruk davranıyor.

Partiye, partinin siyasal anlayışına uymak yerine CHP’nin onlara tabi olması tutumu içindeler.

Bunu parti içinde yer alan yediden yetmişe söylüyor.

Bu iki başkan ayrıca kendilerini partiden büyük gördüğünü hal, hareketleri ve konuşmalarıyla net şekilde ifade ediyorlar.

CHP yerine söylemlerine, siyaset tarzlarına uygun bir sağ partide yer almaları onlar için iyi olabilir.

Şahsen ben olsam içime sindirmediğim yerde bir dakika durmam.

Siyasi partiler, aynı düşüncelerle varılmak istenen hedefe ulaşmak adına bir arada mücadele edilmek içindir.

İktidar olmanın yolu da birlik ve bütünlük içinde ortak şekilde mücadele etmekten geçiyor.

CHP’de çok seslilik ve parti içi demokrasi doğru şekilde kullanılırsa başarı sağlanır.

Türkiye’nin içinde bulunduğu bu zor süreçte CHP birinci parti olma özelliğini daha ileriye taşıyarak iktidara sağlam adımlarla ilerlemelidir.

Yolu ise ifade ettiğim gibi bütüncül şekilde mücadele etmekten geçiyor.