Türkiye’de 2012 yılında toplanan 59 milyarlık çevre vergisinin yalnızca %21’lik bölümüyle yatırım yapılmış.

Bunun karşılığında 12 milyar çevre için kullanılmış.

Geri kalan bölüm ise bütçe harcamalarına gitmiş.

Siyasetin çevreye bakış açısı böyle olursa, mevsimlerin alt üst olması sürpriz sayılmaz.

Haziran ayında yaşadığımız serin ve yağışlı havalar tesadüf değil.

Yeşil alanları hızla tüketiyoruz.

Sadece yeni üçüncü boğaz köprüsü ve havalimanı için iki buçuk milyon ağaç kesimi yapıldı ve yapılacak.

Her taraf betonlaşıyor.

Yağan yağmur toprağa ulaşmadan denize dökülüyor.

Perşembe günü öğleyin Vahap Ayar’ın ağabeyi Mücahit Ayar’ın cenazesi için İlyasbey Camii’ne gittim.

Merkez Sağlık Ocağının bahçesinde yapımı devam eden kaçak cami dernek binası inşaatı devam ediyor.

Bir ülkede hukuksuzluk başladı mı ardı arkası gelmez.

Kaçak yapılan bu binaya elektrik, su, doğalgaz bağlanırsa şaşırmam.

Benim anlamadığım konu, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker İlyasbey Camii’nde cenaze ve Cuma namazlarına gidiyor.

Buradaki hukuksuzluğu, çifte standardı görmüyor mu?

Kentler bu şekilde çarpık yapılaşıyor.

Her meclis toplantısında çok sayıda imar tadilatı yapılıyor.

Mahalle aralarında yaya kaldırımına park eden araçlar çekiliyor.

Marketler, kafeler yaya kaldırımını işgal edince kimseden ses çıkmıyor.

Eğer yaya kaldırımlarının işgal edilmesi suçsa, ha araç park etmiş ha marketlerin sebze, meyve reyonları işgal etmiş.

Deveye sormuşlar, boynun neden eğri, o da nerem doğru demiş!