Kocaeli’ni, 2004’ten beri AKP’li belediye başkanları yönetiyor. İlçe belediyelerini de. Yani, AKP hem ülkede hem de kentte iktidar. Bütün kaynakların, para musluklarının başında onlar var.
Bugünlerde kamuoyunu meşgul eden belediyelerin borçlarına bakınca şaşmamak olası değil. Kocaeli’nde, halkın yaşamını kökten değiştiren yeni yatırımlar yapılmamış, halkın günlük yaşamını kolaylaştıran ekonomik ve sosyal destekler gerektiği kadar verilememiş ama kentin borç tablosundaki kabarıklık, bu alanda şampiyonluk kazandırmış.
Peki, durum buysa, 15 yıl bu kenti yönetenlere ve şimdilerde de onların devamı olan isimlere ‘’Bunlar neyin borcu’’ diye sorulmaz mı ? 
Şimdi, bakınız;
12 ilçe belediyesinin toplam 1 milyar 499 milyon 500 bin lira borcu varmış. Buna, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 6 milyar 246 milyon liralık borcu da eklenince toplam rakam 7 milyar 745 milyon 500 bin liraya yükseliyor.
Kentte, 2004 yılından bu yana yapılan yatırımları tek tek gözden geçirince, kimlere ne yarar sağladığı pek bilinmeyen sözde mega projeler üzerinden böylesi bir borçlanmayı yaratan kaynağın uçup gittiği görülüyor.
Uzun yıllar kentteki belediyeleri yönetenler sefahat içinde gezinip yaşadılar, görev süreleri bitince de hesap vermeden köşelerine çekildiler.
Şimdi soruyorum;
Bırakın miktarın bu kadar olmasını 1000 TL çalan biri olsa suçlu görülüp yargılandıktan sonra ‘gasp suçu’ dolayısıyla mahkum edilmez mi ?
Yanıtı yine ben vereyim, EDİLİR…
Peki, kenti ve kent insanını bu kadar büyük borç yükünün altına sokan geçmişin belediye başkanları neden yargılan(a)mıyor ?
Yoksa, siyasiler, heba ettikleri bu kaynaklardan sorumlu değiller mi ?
Yani, halkın parasını har vurup harman savuracaklar, olmaz yerlere peşkeş çekecekler ama hiçbir sorumlulukları olmayacak.
İşte, siyaseti de kirleten asıl nedenlerden biri budur ?
Şimdi;
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 15 yıl başkanlığını yapıp da 6 milyar 246 milyon liralık borcu bırakan İbrahim Karaosmanoğlu’na, ‘’Gel bakalım buraya, bu borç neden oluştu’’ diye sorulmayacak mı ?
Gebze’nin iki dönem başkanlığını yapan Adnan Köşker’e, ‘’429 milyon TL borçlanarak ne yaptın, anlat bakalım’’ denilmeyecek mi ?
İzmit’in iki dönem başkanı olan Nevzat Doğan’a, ‘’207 milyon TL borç nereden oluştu’’ sorusu yöneltilmeyecek mi ?
Körfez’i geçen dönem sözde yöneten İsmail Baran’a, ‘’117 milyon TL borç bırakacak ne iş yaptın’’ denmeyecek mi ?
Ve diğerlerine de tabi ki…
Bu hesap sorulmadan, benzer tabloyla gelecekte de karşılaşma riski asla ortadan kalkmaz, kaldırılamaz.
Her dönem artan bu borcu neyle izah ederler bilemiyorum. Ama, bildiğim bir şey var, o da kent yönetimini eline alanların yandaşlarına bütün kaynakları peşkeş çekmek için birbiriyle yarış haline girmesidir.
Yani, o isimlerin hak, hukuk, ahlak ve diğer değerlere dikkat ettikleri pek söylenemez. Varsa yoksa yandaşlara ve bağlı oldukları siyasi partiye rant aktarmak. 
Diğer ilçe belediyelerinde görev yapmış AKP’li başkanların yarattıkları borçlardan söz etmek bile istemiyorum. Elbette, onlara da bu borçların nasıl meydana geldiği ve neden giderilemediği sorulmalıdır.
Sözün özü, geçmiş dönemlerde o makamları işgal edenlerin hemen hepsi, sözde önemli projelerle halkın gözünü boyayıp, kaynak aktardıkları yerel medya eliyle de propagandasını yaptırmayı tercih etmiştir.
İşte, sırf bu yüzden yargılanıp hesap vermelidirler…