İlker Çakır yeniden Gebzespor’a başkan olursa ona naçizane mutlak olması gereken tavsiyelerimizi yazalım.

Yüz yüze de söylüyoruz ancak bazıları siz çıkarınız için yazmıyorsunuz falan filan gibi gereksiz cümleler kuruyor ( hem de her şeyi açık yüreklilikle yazmış olan bize) hem o tezi de yıkmış olalım.

İlker Çakır’ın başkanlık sürecinde gazete arşivlerimizde sayısız ön görülerimiz, uyarılarımız var. Bizim görevimiz yazmak, yine yazalım. Yapılıp yapılmaması onlara kalır.

Eğer İlker Çakır Gebzespor’a yeniden başkan olup kulübü mutlak üst liglere çıkarmak istiyorsa;

Önce; yüzlerce futbolcunun, personelin, emekçilerin alın terinin kaldığı, ahlarla gittiği, futbolcuların kafasının asla rahat olmadığı, huzur bulamadığı çevresel olarak kötü durumda olan kulüp tesislerini bir şekilde oradan şehir merkezi dışına taşımak olmalı.

Onu yapacak güç İlker Çakır’da fazlasıyla var.

Yeni tesis içinde, güvenlik, sosyal aktivite alanları gibi mutluluk ve huzurun sağlanabileceği bir alan mutlaka olmalı.

Orada çalışan bütün emekçilerin maaşları otomatik ödeme talimatıyla her ayın aynı gününde hesaplarına yatmalı.

Bilinmelidir ki; oradaki emekçiler evlerini oradan kazandıkları paralarla geçindiriyor.

10-15 gün maaşların aksaması bütün düzenlerinin alt üst olması demek. O yüzden bu detay topların çizgiyi gönül rızasıyla geçmesi için çok önemli.

Aynı şekilde altyapı hocaları da dahil, bütün futbolcular ve Teknik kadro da ay sonunda ne alacağını bilmeli ve hak edişlerini almalı.

Bu sezon futbolcularla ortalama minimum 25 maksimum 50 bin TL arası anlaşma yapıldı.

Bu paraları bir yıla yaydığımızda düzenli ödenirse ancak bir evi geçindirebilirler. Eğer ödemeler düzensiz yapılırsa geçimi sadece futboldan olanlar evlerine mahcup olurlar.

Bir çok şeyi ertelemek zorunda kalırlar. Kafaları futbolda değil, evlerine karşı sorumluluklarına yerine getiremedikleri sorunlarda olur.

 Hiçbir şey dışarıdan görüldüğü gibi olmuyor.

Kalıcı başarılar elde eden, şuan ekonomik problemler yaşamayan kulüplerin işleyişi tamamen zamanında yapılan ödeme ve sözlerle oluyor.

İlker Çakır Gebzespor başkanlık makamını yürüttüğü dönem içinde; herkesin elini kolunu sallayarak odasına girebileceği telefon açabileceği biri olmamalı. Sosyal medyada  diyalog içinde olmamalı.  İlker Çakır’a ulaşmak için en az bir yöneticinin onayından geçmek gerekli.

Transferler uzman kişilerin izlemesiyle, kişilik analizleri yapılarak oturup birlikte değerlendirme sonucu yapılmalı. Futbolcu karakterleri arası uyum detayı gözden kaçmamalı.

Yöneticileri vizyon sahibi, toplumda saygınlığı olan, ekonomik gücü olan isimler olmalı.

Sezon öncesi bütçesini belirlemeli. O bütçeyi mümkün olduğunca aşmamalı. 

Altyapıya odaklanmak kendi öz kaynaklara yönelerek futbolcu çıkarmak en temel görevlerden biri olmalı.

Bu işleyiş Gebzespor’un Gebze halkıyla bütünleşmesi içinde çok etkili olur.

Gebze halkını ve iş adamlarını kulübün içine çekecek güvenilir ve güçlü isimler kulüp yönetiminde yer almalı ve çalışmalar yapmalı.

Beyin takımı; Geçen sezon dik duruşu, doğru yönetim tarzıyla  Gebzespor’un şampiyon olmasında önemli etkisi olan Yusuf Öztürk gibi bir isimlerden oluşmalı; Böyle isimler tesis ve idari işlerin yönetiminde tek ve tam yetkili olmalı.  

Abbas Sır gibi futbolun ve futbolcunun psikolojik yönetimini çok iyi yapan, futboldan ve futbolcudan anlayan bir ismi de kulübe de görevlendirmeli. Bu isimler de ego yapmadan ast üst ilişkisiyle şeffaf ve kurumsallık çizgisini asla bozmadan Gebzespor’a hizmet etmek için bir çatı altında toplanırsa Gebzespor’un önü açık olur. 

Bu isimler egoyu bir kenara bırakıp işlerine hiç kimseyi karıştırmadan kulübü yönetme dirayeti gösterirlerse Gebzespor hiç kimseye muhtaç olmaz. Birkaç yıl içinde üst liglere adım adım çıkar ve oralarda kalır.

Kulüp yönetimi;  Gebzespor’un toplumdaki aynası olan ‘taraftarla’ tüm sezonun değerlendirme ve çalışmalarını sezon başında oturup çok detaylı bir şekilde konuşmalı ve ne konuşulmuşsa o tüm sezon boyunca uygulanmalı. Her kafadan bir ses çıkmaması ve kaosun yaşanmaması için bu çizgide mutlaka dikkate alınmalı.

5-6 yıl önce Gebze’de yüzlerce kişi emlak işlerinden büyük paralar kazandı. Ekonomi o dönemlerde zirve yapmasına rağmen Gebzespor’da o zaman da para yoktu. Gebzespor’un kasasında hiçbir zaman para olmaz.

Bu nedenle kulüp kendi ayakları üzerinde durabileceği kalıcı gelirler elde edebileceği projeleri de acil olarak düşünmeli ve seçim öncesi bu konu gündemden hiç düşmemeli.

Altını tekrar çizme gereği duyuyorum; eğer Gebzespor’u üst liglere çıkarmak istiyorsa bu yol haritasını deneyebilir.