BAHARIN SONU
Yaramaz bir çocuk gibi arkasını dönüşü, küsüşü güneşin...
Ben gidiyorum diyerek...
Eylül demek Leyla vü Kays demek, yarım kalmışlık demek, hüzün demek...
Bu yüzden diğer adı hazan dır...
Adına yakışır hüzünleri, ayrılıkları yüklendi, geçip giderken bu Eylül...
Diye oturup bir dolu şiirler yazmak isterdim Eylül'e dair...
Yazamıyorum...
Bize her gün Eylül ...
Her gün hüzün...
İllede kadınsan...
Neresinden,hangisinden başlayalım, ele alalım?
Tutar yeri yok eskilerin deyimiyle
Bir hemşire, cinsi kadın!
Türü insan!
Görev yaptığı hastaneye gitmek için otobüse biniyor.
Akıl ve ruh sağlığı olmayan, görünüşü insan türü olan, bir erkek cinsinin saldırısına uğruyor.
Şort giydiği için!
Kimse müdahale etmiyor.
Üstüne, otobüs şoförü otobüsü kenara çekip, yarı baygın genç kadını bir durakta bırakıyor.
Genç kadının şikayeti üzerine bu psikopat göz altına alınıyor.
Fakat akıl ve ruh sağlığı olmadığı için serbest bırakılıyor.
Bu haberin basına sızması üzerine, kamu oyu baskısı oluştu.
Hasta olduğu iddia edilen varlık, tekrar göz altına alınıp tutuklandı.
İfadesinde ' Giyimini beğenmediğimi döverim.Önceden psikolojik tedavi gördüm ama şimdi sağlıklıyım.' demiş!
Bu mahlukat akıl ve ruh sağlığından yoksun, o belli, anladık diyelim.
Genç kadına, ' şort giyen kadınlara ölüm' diyerek saldırıyor.
Yüzüne tekme atıyor psikopat...
Delidir, ne yapsa yeridir, hadi ona da tamam.
Bu nedenden dolayı, serbest kalacağı kesin..
Peki, akıl ve ruh sağlığı olan, otobüsteki diğer yolculara ve şöföre ne demeli?
Asıl sorulması gereken soru bu!
Tek bir tanımı var, cehalet...
Cehaletin en tavanı, kötülüğün en dibini ortaya çıkarıyor.
Ve biz uçsuz bucaksız bir cehaletteyiz!
Okumuyor,öğrenmiyor, bilmiyoruz-un sonuçlarıdır bu yaşananlar.
Bu dünya düzenindeki toplumu oluşturan bireyleri,üç tip insana ayırıyorum ben.
Birincisi kötücül akıllılar...
İkincisi, kötücül çıkarcı aptallar.
Üçüncüsü, iyicil cahiller...
Kötücül akıllılar, kötücül çıkarcıları kullanarak iyicil cahillerin yaşam haklarını yok ediyorlar.
Bu kötücül sözde akıllıların kullandığı tek yöntem ise, cehalet işte.
Yumuşak karın, cehalet...
Toplumu uyuşturan afyonun adı...
Din,fanatizm,bireysel çıkarcılık gibi alt başlıklara ayrılsa da, üst başlık tektir...
Cehalet...
Tabi gitgide sayıları azalan akılcıl iyiler de var.
Ancak onlar da bunca kötülüğe dayanamayıp birer birer gidiyorlar erkenden...
Vedasını Eylül'e yükleyip giden, güzel yürekli, güzel insan Tarık Akan gibi...
Özlemleri ise bize bıraktı en koyusundan...
Giden diğer beyaz atlılardan sadece biri...
Eylül, baharın sonu...
Yaramaz bir çocuk gibi arkasını dönüşü, küsüşü güneşin...
Ben gidiyorum diyerek...
Eylül demek Leyla vü Kays demek, yarım kalmışlık demek, hüzün demek...
Bu yüzden diğer adı hazan dır...
Adına yakışır hüzünleri, ayrılıkları yüklendi, geçip giderken bu Eylül...
Diye oturup bir dolu şiirler yazmak isterdim Eylül'e dair...
Yazamıyorum...
Bize her gün Eylül ...
Her gün hüzün...
İlle de İnsan'san!!!
Bu yazı toplam 1133 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.