Ayak yalamamak için de ön seçim
Yerel ölçekte, kendi çapında, geçici sağlık problemimden ötürü günümüz itibariyle çalışmaya çalışan naçizane bir gazeteci ve köşe yazarı olarak yorumlarımda ekseri olarak yerel konulara değinmeye çalışıyorum.
Bu tercihimin kendimce şöyle bir izahı var: Ülke geneli olan bitenler zaten ulusal basındaki köşe yazarları tarafından yeterli yetersiz, konu ediliyor. Şahsımda yerel basında bir gazeteci, onların konu edindiklerini konu edinebilir ama onların ülke genelindeki yerel konulara yer verme olasılıkları çok düşük ihtimal.
Bence yerellerde köşe yazarları, yereline öncelik vermeli veya ulusal meseleleri, yerelleştirebilmeli.
Öte yandan; bu tutum ulusal konulara kayıtsız kalınacağı anlamına da gelmez.
Örneğin;
Erzurum’da; eski Başbakan ve AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın kumarbaz oğlu Erkam Yıldırım’ın malum Erzurum macerası sonrası Erzurum Valisi’nin açıklamasını da dinledim, okudum.
Vakaya dair tek diyeceğim var..
Binali Yıldırım’ın AKP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğunu da göz önünde tuttuğumda İstanbul’dan yine ve yeni bir emperyalist işgalin direğin dönmüş.
Şimdilerde..
AKP Ordu Milletvekili Şener Yediyıldız’ın “ayak yalama” mevzusunu da doğru okumak gerektiği kanatindeyim.
“Zatı ayak yalayıcı”nın yakın zamanda; Siyasal İslamcı Vahşi Kapitalist düzenin sürmesi için AKP’ye oy vermeyi, ibadetle eşdeğer tutan açıklamalarına da tanık olduyduk: “2023 seçimlerinde kullanacağınız her oyun hesabını kılmadığınız namazdan, tutmadığınız oruçtan, gitmediğimiz hacdan daha fazla vereceksiniz.”
Kişiyi merkeze aldığımızda kişisel onur, ahlak, karakter, seviye.. zaten sözü bile edilemeyecek hak getire bir durumdur. Kendisi de söylemleri ile bu durumu teşhir etmiştir.
“Zatı ayak yalayıcı”nın milletvekili adaylığına da AKP Ordu Teşkilatı’nın üyeleri değil, “tek adam” karar vermiştir.
Bir değil, birkaç değil: Tek adamın “ayak yalayıcı” seçerken veya atarken bu kadar çürüğü nasıl seçtiği ayrı meseledir. Acaba kendisini hangi özelliği ve yapısı cezbetmektedir?
Öte yandan “Zatı ayak yalayıcı” bu tespitimi anlayacak çapta, yapıda, karakterde biri asla değildir ancak kendisi aynı zamanda aktif siyasetçidir ve aktif siyaseti temsil etmektedir.
Lafa gelince çok dindardır falan filandır belki ama İslam anlayışına göre, Allah’tan başkasına kul olmamak gerekmektedir. Kanaatimce, bu detayı pas geçmektedir.
Sözün özüne doğru gelince..
Malum, 2023 seçimlerinin arifesindeyiz.
Sadece iktidar partisi için geçerli olmamak kaydıyla ülkemizin geleceği için tüm partilerin milletvekili adaylarının, o partilerin üyelerinin katılacağı ön seçimle belirlenmesi, elzemdir.
Ön seçim;
Siyasette ayak yalamamak ve siyasetin ayaklar altına alınmaması için önemlidir.
Ön seçim;
Öyle sağa sola “vesayetçi” dedikten sonra
geçiniz kimin hangi makama aday olacağını
il, ilçe teşkilatlarında başkan adayı atamakla, kongerecilik oynamakla antivesayetçi olunmuyor..
Bu ülke tek partili dönemden çok partili döneme de, tek parti iktidarında geçtiydi. O yıllarda CHP’yi iktidardan eden tutumlardan birinin, parti devleti uygulaması olduğu vakadır. Bugünden düne o yıllara atar giderde bulunurken, memleketin o yıllardan farksız bir konumda olduğunun net göstergelerinden biri de, yorumun başında değindiğim Erzurum vakasıdır.
Demokrasi; kimsenin asıl hedefine ulaşabilmek amacıyla kısa süreli yolculuk ettiği bir trende olmamalıdır.
Ordu Milletvekili Şener Yediyıldız’ın kişisel onurla, ahlakla uzaktan yakından ilgisinin olmaması kendisini bağlar.
Ancak temiz toplum, temiz siyaset, antiemperyalist ve tam bağımsız Türkiye idealleri paralelinde..
Ayak yalamamak için..
2023 seçimlerinde kimlerin milletvekili adayı olacağı değil, kimlerin nasıl aday olduğu önemli bir vakadır.
Yerelde Kocaeli, ulusalda Türkiye için adayların ön seçimle belirlenmesi, kaçınılmazdır…