Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

ANZİN MAĞDEN OCAĞI VE SOMA EMİLE ZOLA

ANZİN MAĞDEN OCAĞI VE SOMA EMİLE ZOLA

 

 

Sevgili okurlar bu yazımda becerebilirsem sizlere işçi sınıfı edebiyatının çok önemli bir yazarını Emile Zola’yı anlatmaya çalışacağım. Bir hafta önce bir televizyon kanalında Zola’nın dünyaca ünlü romanının filmini Germinal’ı izledim. Bu filmin Soma maden ocağında yaşanan madencilerimizin ölümüyle büyük benzerlikleri var. Emile Zola 1800 yılarında Anzın Maden ocağında başlayan büyük madenci grevinden çok etkilenmiş. O maden ocağına gitmiş, büyük incelemeler yapmış, oradaki işçilerle konuşmuş sonra yazmış. Yani bizim bazı Türk yazarlar gibi masa başında yazmamış. Roman yazmak çocuk oyuncağı değildir.

Germinal Fransızcada tohum, bereket bolluk ve ürün demekmiş. Türkiye’nin de romancıları var ama Germinal gibi büyük bir roman yazabilecek bir yazarı yok. Çünkü bizim romancılarımızın çoğu masa başından yazıyorlar. Büyükçe bir bölümü de devletten besleniyorlar. Dolayısıyla devleti kutsayan romanlar öyküler hikayeler yazıyorlar. Zonguldak maden ocaklarında binlerce madenci öldü öldükleriyle kaldıkları gibi bu maden ocaklarında işlenen iş cinayetlerini anlatabilen bir roman yazılamadı. Bu büyük olaylar gazete haberleriyle kaldı. İşçiyi sermayeye karşı savunmak işçilerin tarafında durmak kolay değil. Yürek istiyor özveri istiyor. Ne yazıkki böylesi cesur yaratıcı kalemlerden yoksundur Türkiye.

Halka sıra gelince ne yazıkki halkımızda bu tü olaylara çok duyarsız. Daha 10 gün oldu Soma cehennemin de ölenler unutuldu gibi ateş düştüğü yeri yaktı. Binlerce çocuk babasız onca kadın kocasız kaldı. Analar babalar yandı yakıldı. Ocaklar söndü her zaman olduğu gibi arkalarından Allahtan rahmet dilendi. Ailelerine baş sağlığı dilendi ağıtlar yakıldı ağlandı sızlandı. Germinal romanını yazıldığı yıllar 1800’lü yıllar Fransa da teknoloji yeni yeni gelişiyor. Halk büyük bir yoksulluk içinde Napolyon diktatörlüğü zulmünü sürdürüyor. Bugünün Türkiyesi o günün Fransası birbirlerine öyle çok benziyor ki benzemeyen 1-2 şey var. Biri Fransız halkı sosyal olaylara çok duyarlı Türk halkı duyarlı değil ikincisi Fransız aydınları halkın yanında halka önderlik edebiliyorlar. Türk aydınlarının büyük çoğunluğu halkın yanında değil.

Fransa da başlayan bu büyük madenci grevi dünyadaki bütün maden ocaklarında çalışan işçilerin bilincini geliştiriyor. Örgütlenmenin ne kadar önemli bir şey olduğunu öğreniyorlar. İşçiler bu maden ocağındaki bu büyük işçi örgütlülüğünü bu büyük grevi etiyen isminde bir anarşit başlatıyor. İşçilerin örgütlenebilmesinin alt yapısı var. Ülke de ceberut bir yönetim var işsizlik açlık enflasyon eşitsizlik var. Etiyen bütün bu kötü koşullarını işçilerin örgütlenmesi lehinde çok iyi kullanıyor. İşçi önderliği böyle zeka cesaret ve özveri isteyen bir şeydir. Etiyen sonunda işçilerin bu büyük grevi başarıya ulaştırılmalarını sağlıyor. Türkiye nin bugünkü sendikaları bu olaydan ders çıkarmalarını lazım ama..

 

Dünya işçi sınıfı Etiyen gibi MARKS gibi Engels gibi büyük insanların yüzünden bugünkü düzeydedir. 

Bu yazı toplam 1591 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi