Algı: CHP esnafa desteğe karşıysa

AKP kadına şiddet yandaşı mı olur!

Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi’nin mart ayı olağan toplantısını tam o sürece denk gelen Gebze Bölgesi’ndeki haber yoğunluğumuzdan ötürü istemeyerek de olsa ıskalamış idim.

Önceki perşembe günü gerçekleşen toplantının detaylarını ise ara ara, araya giren diğer haber konuları ve takip gerektiren haber konularını es geçmeden, “Meclis ne zaman oldu, haber gecikti?” gibi kaygılardan da arınarak işlemekteyim.

Meclisin ilimiz basınına yansıyan genel hali ise ekseri KBB Başkanı Tahir Büyükakın ile CHP Grup Sözcüsü Engin Taşdemir arasında gerçekleşen, hızını alamayan Büyükakın’ın İYİ Partili Meclis Üyesi Nurcan Acaroğlu Göktaş’a da atarlandığı gerilim halleri oluşturdu.

Ve nasıl oldu bilmiyorum ama Göktaş’ın; Kocaeli’de Kadın Dostu Kentler Ortak Programı’nın hayata geçirilmesi için verdiği bence ayakları çok sağlam zemine basan önerisi de, kaynadı gitti.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Mustafa Gürsoy; Başiskele üzerinden bir kentsel dönüşüm önergesi verdi. Hiçbir yerde rastlamadım.

CHP Grubu’nun ilçelerde çöp toplama sorunsalı, görmedim. Darıca’da toplu taşımaya dair bir önerisini, meclisi takip etmeyen Darıca Gazetesi bilgi edinip haberleştirmiş…

**

Bence meclis toplantısının “ekşın” halleri bence; sadece haber içi ara başlık detayı idi.

MHP’li Meclis Üyesi (Derince), aynı zamanda Kocaeli Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Özhan Kurt’un aylar süren ve iki ayaklı gerçekleşen bir hukuk mücadelesi sonrası meclise yine MHP’li Meclis Üyesi olarak dönüşü ya görülmedi, ya önemsenmedi. Ya da çok yüzeysel geçildi.

Aynı zamanda futbol hakemi ve TFFHGD Kocaeli Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi olan Özhan Kurt, Kocaeli Barosu’nun son kongresinde Bahar Gültekin Candemir’e karşı başkanlığı kaybeden Nuri Almaz’ın listesinden yönetime aday olmuş;

Demokrasinin her daim kesintisiz işlediği Kocaeli Barosu’nun çarşaf listeyle gidilen seçiminde  Veli Beyaztaş, Kamuran Yıldırım ve Selman Yaray ile birlikte Başkan Candemir’in yönetim kurulu aday listesini delerek Baro yönetimine girmiştir.

Yani demem şu ki: MHP’den ihraç edilip yargı kararıyla dönen, sahte imzalı dilekçeyle belediye meclis üyeliği düşen, o imzanın sahte olduğunu kanıtlayıp meclise geri dönen bir birey olarak…

Bence; herhangi bir sinema filmi veya diziye senaryo olabilecek derecede yaşanmışlıklar sahibi Özhan Kurt’un muhteşem ve efsanevi dönüşü de ekseri, göz ardı edildi.

**

Yorumun naçizane ana konusu ve ana konunun kahramanları; AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve Meclis Başkanı Tahir Büyükakın ile KBB Meclisi CHP Grubu Sözcüsü Engin Taşdemir arasındaki gerilime dönecek olduğumda..

Hayli uzayan söz dalaşı esnasında Taşdemir bence doğru bir teşhiste bulunup laf arasında, lafı gediğine oturttu..

Tahir Büyükakın, tipik bir AKP’li olarak algıyı da yönetmeye çalıştı. Şöyle ki…

Meclis’te gündem maddeleri öncesi Saadet’in önergesi, komisyona havale edilmesine gerek görülmedi ama bir müdürlüğe pas edildi. Hiç yoktan iyi!

İYİ Parti’de Aktaş’ın gündeme getirdiği konu; önerge değil gündem dışı konuşmada bir öneriydi. Gündeme alınması meclis tüzüğü gereği elverişsiziz olabilir ama gerek CHP gerek AKP gruplarında özellikle kadın meclis üyelerinin lehte, aleyhte söz istememesi, dikkatimi çekti.

CHP Grubu’nun önergeleri de gündeme alınmazken AKP Grubu’nun pandemi sürecinde esnafa destekle ilgili iki önergesinin de gündeme alınmasının oylanmasıyla birlikte Engin Taşdemir’in diğer önergelerin gündeme alınmadığını hatırlatmasıyla beraber ortam gerildi..

Bu tartışmalar esnasında, bir sosyal medya paylaşımımda da var: Başkan Büyükakın’ın ikide bir basının varlığını da öne sürmesi, bir meslek mensubu olarak itici bulduğum, yadırgadığım bir tavrı olmuştur.

Ancak..

AKP Grubu’nun her iki önergesinin de gerek gündeme alınmasına dair oylaması, gerekse son gündem maddeleri olarak oylamasında oy birliğiyle karar alındığı gerçeğini de göz ardı etmemek gerekir.

CHP’li Taşdemir’in tepkisini sanki önergenin içeriğine imiş gibi lanse edip öyle bir algı oluşturmaya çalışması ve bunun Taşdemir tarafından da yerinde tespiti, bence dikkat çeken önemli bir detay idi.  

Şayet meseleyi Büyükakın’ın izah ettiği gibi algılayacak ve konuyu politize edecek isek..

CHP Grubu pandemi sürecinde esnafa desteğe karşı, diyeceksek

Büyükakın şahsında AKP Grubu, İYİ Partili Meclis Üyesi Nuran Göktaş’ın önergesine bürokrasiyi öne sürerek karşı duran AKP Grubu ve AKP’yi, kadına yönelik cinayet ve şiddeti önlemeye karşı, diye mi algılamak gerekir.

O bakımdan AKP’nin genelde zaten uygulayıp yerele de yaygınlaştırma telaşındaki algı hamleleri, bumerang misali, dönüp dolaşıp kendisini de çarpabilir!

Dikkatli olunmalıdır.

Şahsım adına: Gazeteciler siz dahil kimsenin kalemşörünüz değildir. Gördüğünü, benimsediğini yazar/yazmaz.

Bulundukları makamların adaylığına ön seçimle değil atamayla gelenlerin anlaması belki zor olacak ama,

Biat bu mesleğin ruhuna, özüne, fıtratına terstir.

Mesleğimizin biatçılarının biat hali önce kendilerini, sonra ne yazık ki mesleği bağlar, ayrı meseledir.  

Yine şahsım adına: Bu halkı baktığınız yerden ne görüyorsunuz bilmiyorum ama zannettiğiniz kadar salak değildir..

**

CHP ve İYİ Parti faaliyet

raporu tavrında haklıdır

Yine; gerek CHP gerek İYİ Parti Grupları’nın faaliyet raporuna dair görüş belirtmemesi yerinde bir tepkiydi.

Şayet o rapor ayrı bir günde düzenlenecek ikinci bir oturumda görüşülecekse, ikinci oturumda görüşülmeliydi.

O esnada meclisi yöneten KBB 1’nci Başkanvekili, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’ün gruplara 10 dakika söz hakkı tanınacağını belirtmesi; siyasi akla, bilime, mantığa tezat bir tutumdu.

Bahane pandemiyse ve Büyükgöz objektif bir siyasetçi ise günümüzde ülkemizi Avrupa birincisi haline getiren tutumları sorgular; örneğin Lebaleb Kongrelere atıfta bulunurdu. Bulunmadı!

Büyükgöz “adil” bir siyasetçi ve “adil” bir meclis başkanvekili idi de…

Faaliyet raporu üzerine AKP Grubu’nu temsilen kürsü alan Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman’ın rapora dair faaliyet raporunu özetle okuduğu, hiçbir değerlendirme içermeyen içi boş, fuzuli konuşmasına Büyükgöz, 16’ncı dakikada, süre aşımının altıncı dakikasında müdahil oldu: Hani süre, 10 dakikaydı? Kocaman, Büyükgöz’ün bu uyarısının ardından 2.5 (ikibuçuk) dakika daha konuşup, 19 dakikada sözlerini tamamladı.

İki buçuk dakika deyip geçmeyin: Meclis üyelerinin şahsı adına yapacağı olası konuşmalar için tanınan süre, üç dakikaydı.

Mustafa Kocaman, tamamen içi boş konuştu. Aksini iddia eden mi var: O zaman KBB Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu’nun bence son derece nitelikli, içerikli, bilgilendirici konuşması boş idi.

Kocaman’ın konuşması, Gündoğdu’nun bilgilendirmelerinin özeti mahiyetinde, tekrardan ibaretti. 19 dakikalık konuşmanın haber hali bence şudur: “Bütün çalışmaları çok değerli bulmuş ve hepsi için ayrı ayrı, çok teşekkür etmiştir.”